Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ne tuhaf dimi
#1
Zamanın kıymetini bilemeyenler için çok tuhaf. Hepimiz bu yoldan geçtik ve yeni adaylar maalesef bizim yaşadığımız bu zorlu mücadelenin o heyecanını yaşayamayacaklar. 

Y kuşağı olarak teknolojinin son mücadelesini bizler verdik. Yapay zeka araçları çıkmadan önce hep kavga ettik, mücadele ettik, kıskandık, kah başardık kah başaramadık ama hepimizin ortak beslediği bir tuhaf mutluluk vardı.

"Birgün bende başaracağım" diyerek zaman geçirdik. Hepimizin hayali, bir içeriği (forum vs.) doldurup yönetebilmekti. Herkes en iyi hizmeti verebilmek için kıran kırana mücadele ederdi. Durumu olan ücret öder, olmayan daha fazla öğrenip yada çalışıp emeğini sergilerdi.

Birşeyi araştırmak ve öğrenmek zorlu bir süreçti. O zamanlar nerde hatayı robotlara yazdırıp sana 1-2 saniye içerisinde çözüm sunan alet.. hata üstüne hata alırdık. Sabırsızlar pes ederdi vazgeçerdi. Sabırlılar ise konular açar günlerce bekler yardım talep ederlerdi. "güncel++" yazarak her gün bir umut çözüme ulaşma ümidiyle hayıflanırdı.

Aynı zamanda hacking forumları, zone kayıtları.. Bir çoğu bilemediğini bilse de biliyormuş gibi takılırdı. Root erişim seviyesinde olmasa bile XSS yada shell ile yeşil kovalardı. Amaç zone-h 'da üst sıralara girebilmek ve takıldığı hacking forumunda gövde gösterisine konu malzemesi çıkarabilmekti. Halen ve sonsuza kadar gurur verici bir şekilde Türk bayraklı indexler atılırdı ve genelde "ana ana bu son mektup sana" eski rap müziği çalardı.

Mutluydu, çünkü bu işlerle uğraşan herkesin hedefleri, mücadelesi ve bilgisini taslamak gibi özellikleri vardı. Yazılımcıları kıskanırdık hep. Denyo Launcher, amacına hizmet etmese de Msn'de ss atardık "uçururum siteleri" diye. Kendimizi kandırsakta bile çene kaslarımızda oluşan tebessümü yaşadık hep beraber.

Birlik ve beraberlik vardı. Sanal arkadaşlık şimdiye göre çok daha kolaydı ve herkesin mutlaka bildiği ama karşındakinin bilemediği özellikleri vardı. Zihniyetimizde hacklemek vardı ama dolandırmak yoktu. Güvenirdik hep.

Ne tuhaf dimi "söz uçar yazı kalır"

Sonra büyüdük, kimimiz evlendi çoluk çocuk sahibi olduk, kimimiz suçlu oldu içerdeyiz, kimimiz (ben gibi) aylak oldu dolap beygiri gibi geziyoruz, kimimiz okudu çalıştı ve gençliğimizde ki heves ettiğimiz şeylerde başarılı olduk iş sahibi olduk.

Ne olursak olalım ortak noktamız şu oldu: "ah ulan o eski zamanlar"

Zaman, öyle bir olgu ki insanı insan yapan duyguları coşturuyor. Sadece buda değil kaybettiklerimiz ve keşkelerimizde bunun içinde.

Bakıyorsun mesela 2011'de açtığın konuya, sanki biraz önce yazmışım gibi ağır bir burukluk kaplıyor içini. Sana cevap yazan arkadaşın, tanımadığın ama var olduğunu zaten bildiğin ve sana o zaman diliminde yazdığını biliyorsun ve belki de ona hiç ulaşamadın belki öldü belki ne alemde çünkü son giriş tarihi 2012..

Forumuna moderatör, admin arıyor yıl 2012 ama şimdi 2025.. siteye erişim yok. "Başarılar" diye mesajlar almış. Archive.org kayıt tutmamış. Aynı zamanda o yıllarda ki sen aklına geliyor. O yıllarda değerli vaktini harcadığın sanal yada reel (daha çok sanal) uğraşların aklına geliyor. Çok sulu gözsen 1-2 damla eskilerden geliyor.

Öldürdün bizi biz yapanı, kalitemizi, zekamızı, bilgimizi be yapay zeka.. Alacağın olsun..
1
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler: La Fontaine , EmreKRMN
#2
Eskiden… İnternetin bu kadar gürültülü, bu kadar hızlı tüketilen bir yer olmadığı zamanlarda; bir köşesi bizim olan forumların sessiz ama sıcak dünyasında büyüdük biz. Her gün aynı saatlerde giriş yaparken, sanki mahallenin kahvesine uğrar gibi tanıdık yüzlere rastlardık. Avatarlar insan yüzünden daha tanıdıktı, imzalar karakterimizin bir parçasıydı, atılan her mesaj bir sohbetin değil, bir dostluğun kalıntısıydı.

Kimimiz ders aralarında, lise masalarında, üniversite kampüslerinde koşarak bakardık “kim ne yazmış” diye, kimimiz gece yarısı yalnızlığını, merak ettiklerini forum ışığında paylaşırdı. O zamanlar bir konu açmanın bile bir ağırlığı vardı; özenle yazılır, sabırsızlıkla cevap beklenirdi. Sırf birinin “eline sağlık” demesi bile insanın gününü güzelleştirir neşe doldururdu.

Gel zaman git zaman sosyal medya büyüdü, yapay zeka ortama hızlı bir giriş yaptı, ekranlar küçüldü, insanlar hızlandı. Forumlar birer birer sessizliğe gömülürken, biz de fark etmeden büyüdük, dağıldık, başka hayatlara savrulduk. Linkleri kırıldı o eski konuların, ama hatıraları kırılmadı. Bir köşede hâlâ duruyorlar.

Bazen o günleri düşününce içimi bir sızı kaplıyor. Çünkü orada tanıdığım insanlar, belki hiç yüzlerini görmediğim halde, hayatımın bir döneminde en gerçek dostlarım olmuşlardı. Birinin moralimin bozuk olduğunu kilometrelerde uzaklardan anlaması, halimi hatrımı hiç yüz yüze gelmeden sorması şimdi nerede bulabilirim böyle bir şeyi?

Belki forumların kapıları bir daha açılmayacak. Belki o kalabalık asla geri dönmeyecek. Ama içimde, o eski başlıkların arasında dolaşan bir ben hâlâ var. Bazen yokluyorum onu; bir konu açıp kimlerin cevap vereceği merak eden o çocuksu halimi.

Ve o zaman anlıyorum ki:
Kaybolan aslında forumlar değil.
Kaybolan, büyüdükçe yavaşça elimizden kayan o saf, o samimi bağlar.

Yine de güzelmiş be…
O eski günleri hatırlamak bile insanın içini ısıtıyor. Allah herkesin yolunu bahtını açık etsin.
1
1
1
1
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler: Edward , stabil
#3
Aslında bir yüzyüze buluşma yapmalıyız, güzel fikir değil mi
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler: stabil
#4
Madem duygusal konulara girdik biyolojik olarak bir şeyler söylemek istedim. İnsan eskiye dahil bir özlem duyarken aslında o nesneyi, kişiyi veya kişileri değil daha çok o zaman hissi veya duyguyu yaşamak istermiş.(Yani o hormonların yaşattığı durumu) Benim tabirimle eski tip internet sitelerinde takılanlar genel o duyguları o hisleri özlüyorlar. Maalesef ki işte o zamanlar tekrar yaşanılmıyor. Zamanında değeri bilinmeli ve yaşanmalıdır. Sonradan zaman her şeyi değiştiriyor. Geçmişte takılıp kalmak pek doğru değil derler fakat burada eskileri unutup silmek yokmuş gibi davranmak birazda eskiye saygısızlık. Bu yüzden hep geriye dönük bir şeyler özler insan her zaman olacaktır....
Bugünü yaşamakta çok önemli. Bence olaya şöyle bakmak lazım. İyi ki bunları yaşamışım bazı şeyler kattı bana hiç bir şey olmasa bile burada mesajlarınız bulunuyor, eskiye dönük bir anı oluyor. Zaman geldiğinde o an ki duyguları hatırlamak bile bence çok değerli....
Tüm Destek Forumun Kuralları
Görevli Kuralları
Ücretli Mybb Tema Tasarım ve Kodlama , Bootstrap(html/css) duyarlı kodlamalar Yapılır.
Prof. Dr. MyBB Öğretmeni kaRanLık-61( Mustafa SEVİM )[ 2010-2025 => 10TL'de 15 Sene ]

İki Tarafta Zifiri kaRanLık




Mutlu Son İstiyorsan Çabalamalısın. Sadece Oturduğu Yerden Başarıya ulaşan varlık tavuktur. Bir Kurt Asla Evcilleşip Köpek Olmaz...
Cevapla PGM
Teşekkür verenler: stabil
#5
(29-11-2025 Saat: 00:09)kaRanLık-61 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Madem duygusal konulara girdik biyolojik olarak bir şeyler söylemek istedim. İnsan eskiye dahil bir özlem duyarken aslında o nesneyi, kişiyi veya kişileri değil daha çok o zaman hissi veya duyguyu yaşamak istermiş.(Yani o hormonların yaşattığı durumu) Benim tabirimle eski tip internet sitelerinde takılanlar genel o duyguları o hisleri özlüyorlar. Maalesef ki işte o zamanlar tekrar yaşanılmıyor. Zamanında değeri bilinmeli ve yaşanmalıdır. Sonradan zaman her şeyi değiştiriyor. Geçmişte takılıp kalmak pek doğru değil derler fakat burada eskileri unutup silmek yokmuş gibi davranmak birazda eskiye saygısızlık. Bu yüzden hep geriye dönük bir şeyler özler insan her zaman olacaktır....
Bugünü yaşamakta çok önemli. Bence olaya şöyle bakmak lazım. İyi ki bunları yaşamışım bazı şeyler kattı bana hiç bir şey olmasa bile burada mesajlarınız bulunuyor, eskiye dönük bir anı oluyor. Zaman geldiğinde o an ki duyguları hatırlamak bile bence çok değerli....

Evet, aslında bugünümüzü yarınlar için dolu dolu yaşamak gerekiyor. 10 sene sonra da (eğer yaşarsak) bu anlarımızı hatırlayıp "keşke" diyeceğiz.
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler: kaRanLık-61
#6
Evet çok tuhaf...

Forum devri her ne kadar bitmiş olsa bile elindeki kemik kitleyi kullanmayı, bunu yönlendirmeyi bilmeyen ve adına "Alexa" denen bugün kapalı olan sitenin alakasız istatistikleriyle kendini teselli eden bir zihniyetin gölgesinde toplanmış olmamız bu foruma gönül vermiş insanlar olarak ikinci bir yola yönelememiş olmamız hepimizin hatası ve "tuhaflığı"

İnsanlar burada aile gibiydi, internete dair birçok güzel anımın sebebidir burası fakat maalesef artık senede bir açıp baktığım "hala yaşıyor mu?" dediğim bir site haline geldi. Söylediğim gibi, ikinci bir yol seçilebilirdi, günümüze uygun işler yapılabilirdi ve çok da güzel olurdu ama maalesef zamanı olanımızın imkanı, imkanı olanımızın zamanı yoktu.

Umarım hayat herkese iyi davranıyordur, benim için mazide kalan bu sitenin içerisindeki o güzel insanlara selamlar sevgiler.
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 3 Ziyaretçi


Vidinli.net Shopping Platform
Vidinli.net Shopping Platform
Vidinli.net Shopping Platform