23-11-2025 Saat: 21:39
Zamanın kıymetini bilemeyenler için çok tuhaf. Hepimiz bu yoldan geçtik ve yeni adaylar maalesef bizim yaşadığımız bu zorlu mücadelenin o heyecanını yaşayamayacaklar.
Y kuşağı olarak teknolojinin son mücadelesini bizler verdik. Yapay zeka araçları çıkmadan önce hep kavga ettik, mücadele ettik, kıskandık, kah başardık kah başaramadık ama hepimizin ortak beslediği bir tuhaf mutluluk vardı.
"Birgün bende başaracağım" diyerek zaman geçirdik. Hepimizin hayali, bir içeriği (forum vs.) doldurup yönetebilmekti. Herkes en iyi hizmeti verebilmek için kıran kırana mücadele ederdi. Durumu olan ücret öder, olmayan daha fazla öğrenip yada çalışıp emeğini sergilerdi.
Birşeyi araştırmak ve öğrenmek zorlu bir süreçti. O zamanlar nerde hatayı robotlara yazdırıp sana 1-2 saniye içerisinde çözüm sunan alet.. hata üstüne hata alırdık. Sabırsızlar pes ederdi vazgeçerdi. Sabırlılar ise konular açar günlerce bekler yardım talep ederlerdi. "güncel++" yazarak her gün bir umut çözüme ulaşma ümidiyle hayıflanırdı.
Aynı zamanda hacking forumları, zone kayıtları.. Bir çoğu bilemediğini bilse de biliyormuş gibi takılırdı. Root erişim seviyesinde olmasa bile XSS yada shell ile yeşil kovalardı. Amaç zone-h 'da üst sıralara girebilmek ve takıldığı hacking forumunda gövde gösterisine konu malzemesi çıkarabilmekti. Halen ve sonsuza kadar gurur verici bir şekilde Türk bayraklı indexler atılırdı ve genelde "ana ana bu son mektup sana" eski rap müziği çalardı.
Mutluydu, çünkü bu işlerle uğraşan herkesin hedefleri, mücadelesi ve bilgisini taslamak gibi özellikleri vardı. Yazılımcıları kıskanırdık hep. Denyo Launcher, amacına hizmet etmese de Msn'de ss atardık "uçururum siteleri" diye. Kendimizi kandırsakta bile çene kaslarımızda oluşan tebessümü yaşadık hep beraber.
Birlik ve beraberlik vardı. Sanal arkadaşlık şimdiye göre çok daha kolaydı ve herkesin mutlaka bildiği ama karşındakinin bilemediği özellikleri vardı. Zihniyetimizde hacklemek vardı ama dolandırmak yoktu. Güvenirdik hep.
Ne tuhaf dimi "söz uçar yazı kalır"
Sonra büyüdük, kimimiz evlendi çoluk çocuk sahibi olduk, kimimiz suçlu oldu içerdeyiz, kimimiz (ben gibi) aylak oldu dolap beygiri gibi geziyoruz, kimimiz okudu çalıştı ve gençliğimizde ki heves ettiğimiz şeylerde başarılı olduk iş sahibi olduk.
Ne olursak olalım ortak noktamız şu oldu: "ah ulan o eski zamanlar"
Zaman, öyle bir olgu ki insanı insan yapan duyguları coşturuyor. Sadece buda değil kaybettiklerimiz ve keşkelerimizde bunun içinde.
Bakıyorsun mesela 2011'de açtığın konuya, sanki biraz önce yazmışım gibi ağır bir burukluk kaplıyor içini. Sana cevap yazan arkadaşın, tanımadığın ama var olduğunu zaten bildiğin ve sana o zaman diliminde yazdığını biliyorsun ve belki de ona hiç ulaşamadın belki öldü belki ne alemde çünkü son giriş tarihi 2012..
Forumuna moderatör, admin arıyor yıl 2012 ama şimdi 2025.. siteye erişim yok. "Başarılar" diye mesajlar almış. Archive.org kayıt tutmamış. Aynı zamanda o yıllarda ki sen aklına geliyor. O yıllarda değerli vaktini harcadığın sanal yada reel (daha çok sanal) uğraşların aklına geliyor. Çok sulu gözsen 1-2 damla eskilerden geliyor.
Öldürdün bizi biz yapanı, kalitemizi, zekamızı, bilgimizi be yapay zeka.. Alacağın olsun..
Y kuşağı olarak teknolojinin son mücadelesini bizler verdik. Yapay zeka araçları çıkmadan önce hep kavga ettik, mücadele ettik, kıskandık, kah başardık kah başaramadık ama hepimizin ortak beslediği bir tuhaf mutluluk vardı.
"Birgün bende başaracağım" diyerek zaman geçirdik. Hepimizin hayali, bir içeriği (forum vs.) doldurup yönetebilmekti. Herkes en iyi hizmeti verebilmek için kıran kırana mücadele ederdi. Durumu olan ücret öder, olmayan daha fazla öğrenip yada çalışıp emeğini sergilerdi.
Birşeyi araştırmak ve öğrenmek zorlu bir süreçti. O zamanlar nerde hatayı robotlara yazdırıp sana 1-2 saniye içerisinde çözüm sunan alet.. hata üstüne hata alırdık. Sabırsızlar pes ederdi vazgeçerdi. Sabırlılar ise konular açar günlerce bekler yardım talep ederlerdi. "güncel++" yazarak her gün bir umut çözüme ulaşma ümidiyle hayıflanırdı.
Aynı zamanda hacking forumları, zone kayıtları.. Bir çoğu bilemediğini bilse de biliyormuş gibi takılırdı. Root erişim seviyesinde olmasa bile XSS yada shell ile yeşil kovalardı. Amaç zone-h 'da üst sıralara girebilmek ve takıldığı hacking forumunda gövde gösterisine konu malzemesi çıkarabilmekti. Halen ve sonsuza kadar gurur verici bir şekilde Türk bayraklı indexler atılırdı ve genelde "ana ana bu son mektup sana" eski rap müziği çalardı.
Mutluydu, çünkü bu işlerle uğraşan herkesin hedefleri, mücadelesi ve bilgisini taslamak gibi özellikleri vardı. Yazılımcıları kıskanırdık hep. Denyo Launcher, amacına hizmet etmese de Msn'de ss atardık "uçururum siteleri" diye. Kendimizi kandırsakta bile çene kaslarımızda oluşan tebessümü yaşadık hep beraber.
Birlik ve beraberlik vardı. Sanal arkadaşlık şimdiye göre çok daha kolaydı ve herkesin mutlaka bildiği ama karşındakinin bilemediği özellikleri vardı. Zihniyetimizde hacklemek vardı ama dolandırmak yoktu. Güvenirdik hep.
Ne tuhaf dimi "söz uçar yazı kalır"
Sonra büyüdük, kimimiz evlendi çoluk çocuk sahibi olduk, kimimiz suçlu oldu içerdeyiz, kimimiz (ben gibi) aylak oldu dolap beygiri gibi geziyoruz, kimimiz okudu çalıştı ve gençliğimizde ki heves ettiğimiz şeylerde başarılı olduk iş sahibi olduk.
Ne olursak olalım ortak noktamız şu oldu: "ah ulan o eski zamanlar"
Zaman, öyle bir olgu ki insanı insan yapan duyguları coşturuyor. Sadece buda değil kaybettiklerimiz ve keşkelerimizde bunun içinde.
Bakıyorsun mesela 2011'de açtığın konuya, sanki biraz önce yazmışım gibi ağır bir burukluk kaplıyor içini. Sana cevap yazan arkadaşın, tanımadığın ama var olduğunu zaten bildiğin ve sana o zaman diliminde yazdığını biliyorsun ve belki de ona hiç ulaşamadın belki öldü belki ne alemde çünkü son giriş tarihi 2012..
Forumuna moderatör, admin arıyor yıl 2012 ama şimdi 2025.. siteye erişim yok. "Başarılar" diye mesajlar almış. Archive.org kayıt tutmamış. Aynı zamanda o yıllarda ki sen aklına geliyor. O yıllarda değerli vaktini harcadığın sanal yada reel (daha çok sanal) uğraşların aklına geliyor. Çok sulu gözsen 1-2 damla eskilerden geliyor.
Öldürdün bizi biz yapanı, kalitemizi, zekamızı, bilgimizi be yapay zeka.. Alacağın olsun..

