06-03-2017 Saat: 19:50
(Son Düzenleme: 06-03-2017 Saat: 19:53, Düzenleyen: Muratbaykam.)
Evet eğitim sisteminin bozuk, yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz ve ben kendi adıma en az 30 yıldır çevremdeki hemen herkesten artık düzeltilmesi gerektiğiyle ilgili yakınmalar duyuyorum. Peki bu bozuk, çarpık sistemi kuranlar, varlığını devam ettirmesini sağlayanlar ve onu bulduğu her fırsatta eleştirenler kimler? Yine bizler, Türkler değil mi?
Her üç Türkten birinin gittiği Almanya’ya benim de bir şirket gezisi vesilesiyle gitme imkanım oldu. Öncesinde bu gezinin ciddi ciddi bana bir şeyler katabileceğine ihtimal vermiyordum zira adamların yaşam standartlarının bize göre yüksek olduğunu, şehirleşme, sanayi ve teknoloji gibi konularda açık ara ileride olduklarını zaten herkes gibi ben de biliyordum. “Çok gezen mi çok okuyan mı?” sorusuna “Çok okuyan” cevabı vermeyi ise bu geziden sonra bıraktım.
Tüm bunların konumuzla alakasına gelecek olursak; Almanların sürücülere eğitim veren kurumlarında olduğu gibi bizim kurumlarımızda da iyi kötü “Şu şu durumlarda öncelik yayanındır, yol vermek gerekir” diye öğretiliyor değil mi? O adamlar buna kulak asmayı tercih ederken bizim neden zerre iplemediğimiz sorusuna cevap bulabilirsek sorunu kökten çözdük demektir. Eğitimse en salt haliyle eğitim bu işte, fakat biz onu almıyoruz, elin oğlu alıyor biz reddediyoruz. Sürücü kurslarında “haybeden” anlatılan şeyleri ehliyeti cebimize koyuncaya kadar hafızada tutup hemen unutuyoruz, esas eğitimi ise “Çıkar burnunu, kes şu pezevengin önünü… Ohoo böyle enayi gibi beklersen kimse sana yol vermez aslanım” diye akıl veren kimselerden alıyoruz.
Konuyu Okuduktan Sonra tartışma istiyorum bu konu üstünde durmak yani biraz konuşalım kendi milletimiz hakkında .
Kaynakça :
Bir kişiden öneri :
Her üç Türkten birinin gittiği Almanya’ya benim de bir şirket gezisi vesilesiyle gitme imkanım oldu. Öncesinde bu gezinin ciddi ciddi bana bir şeyler katabileceğine ihtimal vermiyordum zira adamların yaşam standartlarının bize göre yüksek olduğunu, şehirleşme, sanayi ve teknoloji gibi konularda açık ara ileride olduklarını zaten herkes gibi ben de biliyordum. “Çok gezen mi çok okuyan mı?” sorusuna “Çok okuyan” cevabı vermeyi ise bu geziden sonra bıraktım.
Tüm bunların konumuzla alakasına gelecek olursak; Almanların sürücülere eğitim veren kurumlarında olduğu gibi bizim kurumlarımızda da iyi kötü “Şu şu durumlarda öncelik yayanındır, yol vermek gerekir” diye öğretiliyor değil mi? O adamlar buna kulak asmayı tercih ederken bizim neden zerre iplemediğimiz sorusuna cevap bulabilirsek sorunu kökten çözdük demektir. Eğitimse en salt haliyle eğitim bu işte, fakat biz onu almıyoruz, elin oğlu alıyor biz reddediyoruz. Sürücü kurslarında “haybeden” anlatılan şeyleri ehliyeti cebimize koyuncaya kadar hafızada tutup hemen unutuyoruz, esas eğitimi ise “Çıkar burnunu, kes şu pezevengin önünü… Ohoo böyle enayi gibi beklersen kimse sana yol vermez aslanım” diye akıl veren kimselerden alıyoruz.
Konuyu Okuduktan Sonra tartışma istiyorum bu konu üstünde durmak yani biraz konuşalım kendi milletimiz hakkında .
Kaynakça :
Kod:
http://www.egonomik.com/2015/06/turkler-neden-hicbir-konuda-basarili-degiller-ve-bu-gidisle-olamayacaklar/
Alıntı:Ülkemizin yetiştirdiği nadir insanlardan prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Davam isimli bir kitabı var.Bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.Kitapta tamda yazınızda belirttiğiniz hususlara vurgu yapılıyor.
→ Bana ulaşmak için / http://english.10tl.net
Mybb • PHP • VB.NET • HTML • CSS • MySQL
Eğer eleştiriden korkuyorsanız, dünyadan hiçbir şey yapmadan geçip gideceksiniz demektir.