Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ramayana Nedir?
#1
Ramayana, (Sanskritçe, is., रामायण, rāmāyaṇa, Türkçe „Rama'nın Gelişimi“) "Mahabbarata" ile birlikte Hint yarımadasında en çok bilinen iki destandan biridir.

Mahabbarata ile arasındaki fark; Mahabbarata "nesir" şeklinde, Ramayana ise "nazım" şeklinde yazıya geçirilmiştir. Bilinen en eski nüsha, Valmiki tarafından yazıya geçirilmiştir. Her ne kadar yazıya geçirildiği tarih belirsizliğini koruyorsa da, M.Ö. 4'üncü ve 2'inci yüzyıllar arasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ramayana destanının bugün elimizdeki 7 baptan oluşan şeklini milattan önce 2'inci yüzyıl içinde aldığı tahmin ediliyor.

300px-Ravi_Varma-Rama-breaking-bow.jpg

Metnin tarihi[değiştir | kaynağı değiştir]
Valmiki Ramayanası, 7 ayrı bap ve Sanskritçe'de beyit anlamına gelen 24.000 şlokadan oluşur. Destanın birinci ve yedinci bölümlerinin sonradan eklendiği düşünülmektedir. Rama, bu destanda Vişnu’nun yeniden cisimleşmiş hali olarak karşımıza çıkar. Diğer kitaplarda ise; kahraman, bir insanı temsil etmektedir. Yeni yazılan eserlere üslup açısından bakıldığında eski eserlerdeki mükemmellik yoktur. Ancak Ramayana’nın yeni versiyonu bu görüşün aksine mükemmel bir anlatım tarzına sahiptir.

Üslup açısından da, ilk ve son kitaplar, anlatım ve lisân bakımından diğer beş kitabın edebî yetkinliğinden uzaktır. Yine de Ramayana, Mahabbarata'ya kıyasla lisân, anlatım dili ve üslup açısından daha tutarlı ve olgun bir şekil arzetmektedir. Bugüne ulaşmış her üç Ramayana yazımı, içerik olarak birbirlerinden önemli ölçüde farklılıklar taşımalarına rağmen, her üç yazım da, yedi fasıldan oluşmaktadır.

Diğer yazımlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Bugün, Ramayana'nın Sanskritçe, Hint yarımadasındaki yerel lisânlarda ve diğer lisânlarda çok sayıda yazımları mevcuttur. Bu yaımlardan en meşhuru, Tamilce'de 12'inci yüzyılda Kamban adında bir müellif tarafından yazıya geçirildiği tajhmin edilen "Kambaramayanam"dır. Aynı destan, 16'ıncı yüzyılda Tulsidas tarafından bir kuzey-hint lisânı olan "Avadhi" dilinde ve "Ramcaritamanas" adıyla yazılmıştır. Yine "Tholpavakuthu" adıyla bilinen, 3000 beyiten oluşan dinî temalı bir gölge oyunu da "Kambaramayanam"dan esinlenmiştir.

Hint kültürünün güneydoğu Asya'da yayılmasıyla birlikte Ramayana destanı da M.Ö. 1'inci yüzyılda Kamboçya, Tayland ve Cava'da başka başka şekillerde anlatıma girmiştir. Bu farklı sürümler arasında en meşhuru ise, 18'inci yüzyılda Siyam kralı Phra Phutthaloetla Naphalai'nin isteğiyle Tayca olarak yazıya geçirilen "Ramakian"dır.

İçerik[değiştir | kaynağı değiştir]
Hinduizm'in üç büyük tanrısından biri olan Vişnu’nun Prens Rama’nın bedeninde yeniden doğduğu inancı çerçevesinde Rama'nın yaşadıklarını konu edinmiştir. Destan, antik Hint (Hindu) kültürü ve o dönemin dinî, sosyal ve siyasal yaşamı hakkında bilgiler veren bir kaynak niteliğindedir. Türkçeye Korhan Kaya tarafından çevrilen eser, İmge Kitabevi Yayınları tarafından (ISBN 975-533-362-2) 2002 yılında 304 sayfa olarak basılmıştır.

Yunan destanlarında Odysseus'un Troya'dan İthaka'ya yolculuğundaki gibi Prens Rama da Hindistan'ın kuzeyinden güneyine seyahat eder ve yolculuk sonunda Seylan'a ulaşır.

Tulsidas’ın yazdığı “Ramcaritamanas” Ramayana’nın Hintçe bir versiyonudur. Hindistan’da herkes tarafından bilinen bir eserdir. Hint kültürü, Güneydoğu Asya’da yayıldıktan sonra Ramayana, çok sayıda ulusal ifade ve gelişmelerin olduğu Bali, Kamboçya ve Tayland geleneklerinde de yer almıştır. Bu versiyonların en bilindik olanı Taylandlı Ramakian’dır. Bu eser, 18. yüzyılda Kral II. Rama’nın isteğiyle yazılmıştır.

Ramayana Destanı’nın konusu[değiştir | kaynağı değiştir]
Kral olan babası, kızı Sita'yı Tanrı Şiva’nın yayını çekebilecek savaşçıyla evlendirmeye söz vermiştir. Rama, bu yayı çekerek kırar. Ancak Kralın ikinci karısı, kralın verdiği sözü bozarak, Rama'yı, nişanlısı Sita'yı ve Rama'nın kardeşi Lakşman'ı sürgüne gönderir. Rama ile Sita'nın aşkı, birçok zorluklarla mücadelenin ve 14 yıllık sürgünün ardından, evlilikle sonuçlanır. Bu büyük hikâye; karanlıkla aydınlığın mücadelesinde aydınlığın zaferi olarak betimlenmektedir.Ramayana Destanı, Kosala krallığının prensi Rama’nın hikâyesini anlatır. Babası Dasharatha tarafından ormana sürgün edilir ve sonra orada Lanka kralı Ravana’yı öldürür.

Ayodhya kentinin kralı olan Dasharatha’nın uzun bir süre hiç çocuğu olmaz ve bunun üzerine Dasharatha, Tanrılara bir at adamaya karar verir. Sonra üç karısı, dört erkek çocuk doğurur: Rama, Bhrata ve ikiz olan Lakshmana ile Satrughana. Rama ve kardeşi Lakshmana, Rishi Vishvamitra’nın isteği üzerine kötü ruhları öldürmek için yola çıkarlar. Bu arada Videha’nın kralı Janaka, Tanrı Şiva’nın yayını germeyi başaran kişiyle kızı Sita’yı evlendireceğini söyler. Rama, bu yayı kolayca gerer ve Sita’yla evlenir.

Kral Dasharatha, Rama’nın onun yerine geçeceğini söyler; ancak köle kızın söylediklerinin etkisinde kalan Rama’nın üvey annesi buna engel olur ve oğlu Bhrata’nın tahta çıkmasını ister. Kadının istediği olur ve Rama 14 yıl boyunca bir münzevi olarak yaşaması için ormana sürgün edilir. Kardeşi Lakshmana ve Sita da ona eşlik ederler. Rama, Rakşasaları ve canavarları yok ederek görevini en iyi şekilde yerine getirir.

Ravana, bir hileyle Sita’yı Lanka’ya kaçırır. Bunun üzerine Rama, maymunların kralı Sugriva’dan yardım ister. Sugriva da Rama’ya yardım etmesi için Hanuman’ı görevlendirir. Hanuman, Sita’nın kaçırıldığı yere gider. Ravana, Sita’ya onu kabul etmesi karşılığında her şeyi ayaklarının altına sermeye hazırdır. Maymunlar, Lanka’ya ulaşabilmek için ada boyunca uzun bir köprü inşa ederler. Uzun süren bir mücadeleden sonra Ravana yenilir ve Sita kurtarılır.

Rama ve Sita 14 yıldan sonra Ayodhya’ya dönerler ve Bhrata, krallığı Rama’ya teslim eder; ancak Rama, Sita’nın bağlılığından şüphe eder ve onu reddeder. Bunun üzerine Sita onurunu yeniden kazanmak için bir cenaze ateşi hazırlatır ve yanarak ölmeyi ister. Alevler ona dokunmaz, Rama onun doğru söylediğine inanır ve birlikte yaşamaya devam ederler. Destan eski bir şiirle sona erer.

Ramayana Destanı, bize çok farklı şekillerde aktarılmıştır. Kitabın yedinci bölümü olan Uttara Kanda’nın sonradan eklendiği bilinmektedir. Bu bölümde, Sita’nın münzevi bir hayat yaşamasına rağmen ikiz çocuklarının olduğu ve nasıl gözden düştüğü anlatılmaktadır. Rama, Sita’nın oğullarını öğrenir. Sita’nın masum olduğunu bilmesine rağmen arınmasını ister. Bu yüzden tanrıların hepsi yeryüzüne inerler. Sita, tanrıların huzuruna çıkar ve Rama’dan başka hiçbir erkekle olmadığını söyler. Yemin edileceği sırada, yerin altından görkemli bir taht ortaya çıkar. Rama, Sita’yı ona geri vermesi için Toprak Ana’ya yalvarır; ama artık boşunadır. Kısa bir süre sonra Rama, oğulları Kusha ve Lava’yla birlikte yeryüzünü terk edip, Rama’nın Vişnu için yeniden cisimleneceği gökyüzüne giderler.

Rama, Vişnu’nun cisimleşmiş bir hali olarak Ramayana Destanı’nın daha sonraki metinlerinde görülür. Valmiki’nin yazdığı orijinal metinde Rama, kahraman bir insanı temsil etmektedir, rahiplerin görüşlerine göre de örnek bir insandır. Sita, sadık bir eş modeli olarak kabul edilmektedir. Ramayana’da şiirsel bölümler oldukça fazladır ve üzerinde çok fazla oynamalar yapılmasına rağmen tek olma özelliğini daima korumuştur.

Kaynak: Vikipedi
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



***

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping