28-04-2016 Saat: 02:20
Tüm grafiker adaylarına buradan selamlar!
Eski ve paslanmış arşivimden çıkarttığım ve böyle günler için sakladığım eğitim günlüğü serisine başlamaya karar verdim. Gerçi ben bunu daha önce bloglarımda da ve diğer pek çok forumda da paylaşmıştım ama onların da tarihi baya eski. 2006 yılları felan. Ben de üzerinde bir kaç yararlı düzenleme ve ekleme yaparak grafiker adaylarımıza az da olsa destek olmaya çalıştım. Sizlerden ricam, özenlice pür dikkat okumanız olacaktır. Ayrıca, emeğe saygı açısından benim iznim olmadan diğer forumlarda veya forumlarınızda bu makaleleri paylaşmamanızı rica ediyorum. Eğer illaki paylaşacaksanız sonuna benim adımı ekleyin ki sofrada tuzum bulunsun, tabiri caizse.
.....Grafik tasarım deyince illa ki tek bir programa kenetlenmemek lazım. O tek programıda iyi biliyorsunuz zaten. Şüphesiz Photoshop. Ancak Photoshopla yapabileceklerinizin de bir sınırı olduğunu biliyorsunuz öyle değil mi? Çizim konfigürasyonundan, öz efektlere kadar pek çok tasarımcı, hatta daha doğrusu pek çok profesyonel tasarımcı Photoshopla yetinmekle kalmaz, arkasından mutlaka en az 2 veya 3 programıda yanında götürür. Çünkü Photoshop her ne kadar şekillendirme ve efektlendirme kabiliyeti açısından dünyanın en güçlü yazılımı olsada, yine de her zaman bize de yetmeyebiliyor. Özellikle iş ajanslara gelince :) Ki şahsi görüşüm ajansların da işi gerçekten çok zor oluyor. Allah yardım etsin ne diyelim. Her neyse, Photoshop haricinde kullanabileceğiniz 1 alternatif yazılım daha var. Üstelik o da çok da popülaritesi düşük bir yazılım da değil. Photoscape. Bir aralar gençlerin ve ergenlerin modası olmuştu, resmin üzerine yazı koyup paylaşıyorlardı Facebook'ta. Ama o günler elbette ki geride kaldı ve artık yaşlanıyoruz. :) Her neyse, Photoshop'un işini çözebilmeniz için dev bir arşivinizin olması lazım. Mesela benim 2.5 GB'lik bir arşivim vardı, şimdi nerelerde bilmiyorum. Şekil, Stil, Yazı Tipi, Renk, Gradyan, Desen gibi binlerce ürünlük dev bir arşiv toplamanız lazım ki, bu da en fazla 2-3 hafta sürer. Tabi toplam boyutunun da artık en az 5 GB olması lazım, çünkü daha önce ajansta çalıştığım için biliyorum. Profesyonel çalışmalarda 10-15 GB lik tahmin bile edemeyecğeiniz arşivlerimiz vardı, tabi bu da 1-2 tane de değildi. Her neyse, Photoscape ile de biliyorsunuz siz gençlerin imza takıntısı var :) Bu imzaları çeşitli efektler vererek, tabi photoshop ve photoscape yardımıyla geliştirip hazırlıyorsunuz ve ortaya bir derleme çıkarıyorsunuz. Daha sonra da görücüye daha doğrusu piyasaya sürüyorsunuz. Ama biraz daha incesine kaçınca bu işin sadece imzadan, signatürden ibaret olmadığını anlayabilirsiniz. Öncelikle bir tasarımcının ilham kaynağı çevresi olmalıdır. Çevresinde gördüğü şeyleri bir araya getirip gerçektende halkulade bir tasarım çıkarabilen gençlerimiz, baylarımız ve bayanlarımızda var aramızda. Zamanında da az da değildi sayısı bizim ofiste. Her neyse, tasarımcının özelliklerine geçelim. Yaratıcı olması 1. husus oluyor. Bir tasarımcı mutlaka ve mutlaka yaratıcılık yeteneğine bolca sahip olmalıdır. Eğer o yetenek yoksa, zaten o işte olmasına da gerek yok. Peki kendi yaratıcılığımızı nasıl geliştirebiliriz? Boş zamanlarımızda, evde ne var ne yok bulup, kullanılmayan şeylerden kullanılabilecek ürünler ortaya koyarak elbette ki yaratıcılığımıza can katabiliriz. Ki bu da çok önemli bir durum. Eğer evinizde bir tarayıcı var ise, kağıt üzerine rastgele çizimler yapıp bilgisayara tarattırabilirsiniz. Daha sonra da photoshop'ta şekil haline getirip, kendiniz bir şekil üretebilirsiniz. Bu sıralar bu BrowserIMG oldukça popüler bilginize. 2. husus ise tasarımcının haznesi güçlü olmalı. Hazne dediğimde de, stil yazı tipi felan aklınıza gelmesin. Benim kastettiğim burada, kendi yaratıcılık, yeteneklilik ve grafikerlik kapasitesi haznesinde bolca bulunmalı ki gerçekten iyi işler ortaya koyabilesiniz. 3. ve son hususumuz da tasarımcının akl-ı kapasitesi yerinde olmalıdır ki bu da Allah vergisi artık ne yapalım. :) Bu durumda olayınız şu olmalı eğer yüksek bir zeka kapasitesine sahipseniz ve sizin için her türlü araç gereç hazırsa, hiç durmayın da grafik tasarımcılağa verin kendinizi. Bu sayede hem vatana millete hayırlı olursunuz hem de kendinizi ve şahsiyetinizi yükseltirsiniz. Çünkü böyle bir şahsın boşa harcanması çok üzücü olur. Kendinizi geliştirin ve yükseltin diyorum burada yani. Zekanızın yeterli olmadığını düşünüyorsanız da yapacak bir şey yok, illa ki size uygun bir iş çıkacaktır bu hayatta ama o konudan da ümidinizi sakın olaki kesmeyin. Her neyse, araç gereç tamam, hususlar tamam, yazılımlar tamam... geriye ne kaldı, tasarımcının kendisi kaldı tabi ki de :) Eğer siz de bu işe benim gibi gönül vermiş biriyseniz elbette ki hazırsınız demektir. Tabi ki de özgüveninizde yerinde olmalı ha bunu da hatırlatmak isterim. Tasarımcının ilham kaynağı belli olmalı, ilham alabileceği şeyleri düşünmeli ve ortaya koymalı daha sonra ilham gelince de tasarımını kağıt üzerine fırça darbeleriyle ve sanatıyla geçirmeli......
Grafik&Tasarım Elitemon günlükleri, #1 alıntı derleme
Eski ve paslanmış arşivimden çıkarttığım ve böyle günler için sakladığım eğitim günlüğü serisine başlamaya karar verdim. Gerçi ben bunu daha önce bloglarımda da ve diğer pek çok forumda da paylaşmıştım ama onların da tarihi baya eski. 2006 yılları felan. Ben de üzerinde bir kaç yararlı düzenleme ve ekleme yaparak grafiker adaylarımıza az da olsa destek olmaya çalıştım. Sizlerden ricam, özenlice pür dikkat okumanız olacaktır. Ayrıca, emeğe saygı açısından benim iznim olmadan diğer forumlarda veya forumlarınızda bu makaleleri paylaşmamanızı rica ediyorum. Eğer illaki paylaşacaksanız sonuna benim adımı ekleyin ki sofrada tuzum bulunsun, tabiri caizse.
.....Grafik tasarım deyince illa ki tek bir programa kenetlenmemek lazım. O tek programıda iyi biliyorsunuz zaten. Şüphesiz Photoshop. Ancak Photoshopla yapabileceklerinizin de bir sınırı olduğunu biliyorsunuz öyle değil mi? Çizim konfigürasyonundan, öz efektlere kadar pek çok tasarımcı, hatta daha doğrusu pek çok profesyonel tasarımcı Photoshopla yetinmekle kalmaz, arkasından mutlaka en az 2 veya 3 programıda yanında götürür. Çünkü Photoshop her ne kadar şekillendirme ve efektlendirme kabiliyeti açısından dünyanın en güçlü yazılımı olsada, yine de her zaman bize de yetmeyebiliyor. Özellikle iş ajanslara gelince :) Ki şahsi görüşüm ajansların da işi gerçekten çok zor oluyor. Allah yardım etsin ne diyelim. Her neyse, Photoshop haricinde kullanabileceğiniz 1 alternatif yazılım daha var. Üstelik o da çok da popülaritesi düşük bir yazılım da değil. Photoscape. Bir aralar gençlerin ve ergenlerin modası olmuştu, resmin üzerine yazı koyup paylaşıyorlardı Facebook'ta. Ama o günler elbette ki geride kaldı ve artık yaşlanıyoruz. :) Her neyse, Photoshop'un işini çözebilmeniz için dev bir arşivinizin olması lazım. Mesela benim 2.5 GB'lik bir arşivim vardı, şimdi nerelerde bilmiyorum. Şekil, Stil, Yazı Tipi, Renk, Gradyan, Desen gibi binlerce ürünlük dev bir arşiv toplamanız lazım ki, bu da en fazla 2-3 hafta sürer. Tabi toplam boyutunun da artık en az 5 GB olması lazım, çünkü daha önce ajansta çalıştığım için biliyorum. Profesyonel çalışmalarda 10-15 GB lik tahmin bile edemeyecğeiniz arşivlerimiz vardı, tabi bu da 1-2 tane de değildi. Her neyse, Photoscape ile de biliyorsunuz siz gençlerin imza takıntısı var :) Bu imzaları çeşitli efektler vererek, tabi photoshop ve photoscape yardımıyla geliştirip hazırlıyorsunuz ve ortaya bir derleme çıkarıyorsunuz. Daha sonra da görücüye daha doğrusu piyasaya sürüyorsunuz. Ama biraz daha incesine kaçınca bu işin sadece imzadan, signatürden ibaret olmadığını anlayabilirsiniz. Öncelikle bir tasarımcının ilham kaynağı çevresi olmalıdır. Çevresinde gördüğü şeyleri bir araya getirip gerçektende halkulade bir tasarım çıkarabilen gençlerimiz, baylarımız ve bayanlarımızda var aramızda. Zamanında da az da değildi sayısı bizim ofiste. Her neyse, tasarımcının özelliklerine geçelim. Yaratıcı olması 1. husus oluyor. Bir tasarımcı mutlaka ve mutlaka yaratıcılık yeteneğine bolca sahip olmalıdır. Eğer o yetenek yoksa, zaten o işte olmasına da gerek yok. Peki kendi yaratıcılığımızı nasıl geliştirebiliriz? Boş zamanlarımızda, evde ne var ne yok bulup, kullanılmayan şeylerden kullanılabilecek ürünler ortaya koyarak elbette ki yaratıcılığımıza can katabiliriz. Ki bu da çok önemli bir durum. Eğer evinizde bir tarayıcı var ise, kağıt üzerine rastgele çizimler yapıp bilgisayara tarattırabilirsiniz. Daha sonra da photoshop'ta şekil haline getirip, kendiniz bir şekil üretebilirsiniz. Bu sıralar bu BrowserIMG oldukça popüler bilginize. 2. husus ise tasarımcının haznesi güçlü olmalı. Hazne dediğimde de, stil yazı tipi felan aklınıza gelmesin. Benim kastettiğim burada, kendi yaratıcılık, yeteneklilik ve grafikerlik kapasitesi haznesinde bolca bulunmalı ki gerçekten iyi işler ortaya koyabilesiniz. 3. ve son hususumuz da tasarımcının akl-ı kapasitesi yerinde olmalıdır ki bu da Allah vergisi artık ne yapalım. :) Bu durumda olayınız şu olmalı eğer yüksek bir zeka kapasitesine sahipseniz ve sizin için her türlü araç gereç hazırsa, hiç durmayın da grafik tasarımcılağa verin kendinizi. Bu sayede hem vatana millete hayırlı olursunuz hem de kendinizi ve şahsiyetinizi yükseltirsiniz. Çünkü böyle bir şahsın boşa harcanması çok üzücü olur. Kendinizi geliştirin ve yükseltin diyorum burada yani. Zekanızın yeterli olmadığını düşünüyorsanız da yapacak bir şey yok, illa ki size uygun bir iş çıkacaktır bu hayatta ama o konudan da ümidinizi sakın olaki kesmeyin. Her neyse, araç gereç tamam, hususlar tamam, yazılımlar tamam... geriye ne kaldı, tasarımcının kendisi kaldı tabi ki de :) Eğer siz de bu işe benim gibi gönül vermiş biriyseniz elbette ki hazırsınız demektir. Tabi ki de özgüveninizde yerinde olmalı ha bunu da hatırlatmak isterim. Tasarımcının ilham kaynağı belli olmalı, ilham alabileceği şeyleri düşünmeli ve ortaya koymalı daha sonra ilham gelince de tasarımını kağıt üzerine fırça darbeleriyle ve sanatıyla geçirmeli......
Grafik&Tasarım Elitemon günlükleri, #1 alıntı derleme
