14-07-2015 Saat: 13:12
(Son Düzenleme: 14-07-2015 Saat: 13:20, Düzenleyen: Şahabettin.)
Ebû Nasr Semerkandî'den rivayet edilmiştir:
Hz. Musa Aleyhisselâm, bir gün münacatından dönerken taraf-ı izzetten: «Ya Musa! Benim dostlarımdan birisi vefat etti. O'nu gusl ederek, techîz ve tekfinini görüp defneyle.» diye vahyi ilâhî geldi. Musa Aleyhisselâm, kavmine gittiği zaman üç defa «Sizden salih bir kimse öldü mü?» diye sordu. Kavmi de:
— Salih bir kimse ölmedi. Lâkin bir fâsık kimse vardı o öldü. Dinimizde O'nun gusl ve defni caiz olmadığı için, boş bir kuyuya bıraktık, diye cevap verdiler.
Hz. Musa Aleyhisselâm, kendine yardım etmeleri için kavminden bir kaç kişi alarak, o meyyiti kuyudan çıkarıp, gusl etti, techîz ve tekfinini de yaparak defneyledi. Daha sonra Cenabı Hak'ka:
— Ya Rabbî! Sen «Ey mü'minler sizler; Allahu Teâlâ'nın yer yüzünde şahidlerisiniz.» buyurdun. Bu kadar kimse, o adamın fâsık olduğuna şehadet ettiği halde, O'nun bağışlanmasına sebep nedir? diye münacâtta bulunur. Hak Celle ve Âlâ Hazretleri:
— Ya Musa! Mü'minlerin bildikleri fısk, benim bildiğimin onda biri bile değildir. O kulum, bir gün bir yerden giderken ansızın gayet susamış ve ağzı köpürmüş bir köpeğe tesadüf etti. Orada bir kuyu var ise de su çıkarmak için âlet yoktu. O kulum ayağından çarığını ve sırtından da elbisesini çıkararak, çarığı kuyuya saldı ve su çıkarıp o köpeği suladı. O kulumun bu amelinden razı olduğum için, dost edindim ve bağışladım, buyurdu.
Hadis-i Kutsî'de: «Errâhîmûne Yerhamühümü'r-Rahmanü İrhamû men fi'l-ardı yerhamüküm men fi's-Semâi» buyurulmuştur. Manası: Merhametlilere Rahman da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki semadakiler de size merhamet etsin
Hz. Musa Aleyhisselâm, bir gün münacatından dönerken taraf-ı izzetten: «Ya Musa! Benim dostlarımdan birisi vefat etti. O'nu gusl ederek, techîz ve tekfinini görüp defneyle.» diye vahyi ilâhî geldi. Musa Aleyhisselâm, kavmine gittiği zaman üç defa «Sizden salih bir kimse öldü mü?» diye sordu. Kavmi de:
— Salih bir kimse ölmedi. Lâkin bir fâsık kimse vardı o öldü. Dinimizde O'nun gusl ve defni caiz olmadığı için, boş bir kuyuya bıraktık, diye cevap verdiler.
Hz. Musa Aleyhisselâm, kendine yardım etmeleri için kavminden bir kaç kişi alarak, o meyyiti kuyudan çıkarıp, gusl etti, techîz ve tekfinini de yaparak defneyledi. Daha sonra Cenabı Hak'ka:
— Ya Rabbî! Sen «Ey mü'minler sizler; Allahu Teâlâ'nın yer yüzünde şahidlerisiniz.» buyurdun. Bu kadar kimse, o adamın fâsık olduğuna şehadet ettiği halde, O'nun bağışlanmasına sebep nedir? diye münacâtta bulunur. Hak Celle ve Âlâ Hazretleri:
— Ya Musa! Mü'minlerin bildikleri fısk, benim bildiğimin onda biri bile değildir. O kulum, bir gün bir yerden giderken ansızın gayet susamış ve ağzı köpürmüş bir köpeğe tesadüf etti. Orada bir kuyu var ise de su çıkarmak için âlet yoktu. O kulum ayağından çarığını ve sırtından da elbisesini çıkararak, çarığı kuyuya saldı ve su çıkarıp o köpeği suladı. O kulumun bu amelinden razı olduğum için, dost edindim ve bağışladım, buyurdu.
Hadis-i Kutsî'de: «Errâhîmûne Yerhamühümü'r-Rahmanü İrhamû men fi'l-ardı yerhamüküm men fi's-Semâi» buyurulmuştur. Manası: Merhametlilere Rahman da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki semadakiler de size merhamet etsin