Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Dil - Kültür İlişkisi
#1
Kültür, çok geniş bir kavramdır. İnsanın yaptıklarının kültürü zenginleştirip çoğaltması, kavramın anlamını genişletmiştir. Toplumun yaşayış biçimi, gelenekleri, inançları o toplumun kültürünü oluşturur. "Kuşbakışı bir yaklaşımla, kültür: insanın ortaya koyduğu, içinde insanın varolduğu tüm gerçeklik demektir. Öyleyse "kültür" deyimiyle insan dünyasını taşıyan, yani insan varlığının görüldüğü herşey anlaşılabilir (Uygur, 1996, s. 17)."


Dil bir toplumun ortak özelliklerini öğrenmeye yardımcı olur. Bir toplum hakkında öğrenilmek istenenler, o toplumun kullandığı dili öğrenmekle olasıdır; çünkü toplumun ürettikleri diline yansır. Bundan bin yıl sonra bir bilim adamının Türklerle ilgili bir araştırma yapmakla görevlendirildiği varsayılsın. Türkler hakkında hiçbir bilgisi, Türklerle hiçbir ilişkisi olmayan bu araştırıcı herhangi bir yoldan, önce Türkçeyi iyi öğrenme olanağını bulsa, yalnızca Türkçenin sözvarlığını inceleyerek Türkiye'nin XX. yüzyılda hangi koşullar içinde bulunduğunu, ne gibi değişikliklere sahne olduğunu, Türklerde hangi kavramların önem taşıdığını ve hangi uluslarla ilişki kurduğunu ortaya koyabilir (Aksan, 1995, s. 13).


Bir toplumun bir evresiyle ilgili metinler incelenerek o ulusun o evredeki kültürü, toplumsal değişimleri aydınlatılabilir. Dede Korkut Masalları buna en güzel örnektir. Türklerin İslamiyeti kabul etmeden önceki yaşayışıyla, kabul ettikten sonraki toplumsal değişimini bu sözlü ürünlerde görmek olasıdır. İlk yazılı metin olarak bugüne kadar gelmiş Köktürk Kitabelerinde de VIII. yüzyıldaki Türk kültürünü öğrenmek olasıdır. Finlilerin Kalevala Destanı, Hintlilerin Ramaya Destanı, İranlıların Şehname, Yunanlıların İlyada ve Odysseia destanları da o ulusların o dönemdeki kültürlerini yansıtmaktadır.
Türklerin göçebe yaşadıkları dönemde kullandıkları dilde tarımla ilgili sözcük yok denecek kadar azken yerleşik bir yaşama geçtiklerinde dillerinde tarımla ilgili sözcükler daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Sanayileşmiş toplumların dilinde de göçebe yaşam için gerekli olan sözcüklerin bulunmaması kadar doğal bir durumdur bu; çünkü her toplum yaşam koşullarına uygun sözcükler üretir ve kullanır. Kimi zaman dilin en küçük birliği sayılan bir tek sözcük bile o ulusun kültürü üzerine düşünce oluşturulmasına yardımcı olabilir.
Dille kültür arasında sıkı bir bağ vardır. Dil, kültürü hem kurar hem geliştirir. Bunun yanı sıra dil, kültürün bir öğesidir; ama önemi bakımından hiçbir kültür öğesiyle karşılaştırılamaz. Dil, kültür kilimininin dokunduğu ipliktir; tohumun içindeki sudur; Dil kültürün yansıdığı bir aynadır. Dil kültürün nesilden nesile aktarımına yardımcı olur. Bir evrede yapılanlar bir sonraki evreye dilin yardımıyla ulaştırılabilir, tekrar tekrar aynı şeylerin bulunması için çaba harcanmaz. Dilin bu özelliği kültürün genişleyip zenginleşmesini sağlar.
 
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#2
Bunları kendinizmi yazıyorsunuz?
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#3
Malesef alıntı.

Ders forumları pek etkin değil ve ygs yaklaşıyor öğrenci arkadaşlar/arkadaşlarım bu konuları arama yaptıklarında google indexlerinde 10tr.net'te gözükebilsin diye paylaşıyorum, tabi bir de nick değiştirmem söz konusu..
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#4
Hmm anlıyorum :)
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Grafik Destek Platformu | Aslında Herşey -

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping