Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Osmanlı Padişahları
#1
Osmanlı Padişahları


Osmanlı Padişahları, Osmanlı Devleti veya Osmanlı İmparatorluğu (Osmanlı Türkçesi; Devlet-i Aliyye-i Osmaniye) 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Türk devletidir. Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundadır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur.

Osmanlı padişahları, Osmanlı hanedanından 36 padişah yani toplam, 623 sene hüküm sürmüştür. İlk önce Bey diye isimlendirilen padişahlar, 1383'den itibaren Sultan, 1517 tarihinden sonra da Sultan unvanına ek olarak Halife unvanını da taşımaya başlamışlardır. Osmanlı padişahları tahta çıktıklarında yayınlanan bir tür genelge olan Adaletname; kanunlara uyulması ve herhangi bir haksızlığa hiç kimsenin uğratılmaması konuları hakkında kaleme alınırdı. Osmanlı tahtına toplam, 36 padişah oturmuştur. Bunlar;

Sultan Osman Gazi

Babası; Ertuğrul Bey Annesi, Adı bilinmiyor. Doğum Tarihi, 1258 Tahta Çıkışı, 1299 (1300) Ölümü, 1324

1284-1326 Yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babası Ertuğrul Gazi'nin vefatından sonra, gözü pek ve mertliği, ahlakı ve meziyetleri ile aşiret, kavim ve kabileye baş olacak liderlik vasfına sahip olduğundan dolayı bu göreve getirildi. Cesareti ve kahramanlığı yüzünden ona "Kara Osman Bey" lakabı takılmıştı. "Oğuzname "de kahramanlara "Karaların karası" diye atıfta bulunulur.

Osmanlı Padişahları
Sultan Orhan Gazi

Babası, Sultan Osman Bey Annesi, Mal Hatun Doğum Tarihi, 1281 Tahta Çıkışı, 1326 Ölümü, 1360

Sultan Orhan Gazi. 1324-1360 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babası Bizans'lılara karşı mücadeleye giriştiği tarihten itibaren askerlik ve idari işlere atılarak devlet idaresini öğrendi. Akça Koca Gazi'nin öğrencisi oldu. Fazla gösterişi sevmezdi, ömrünün büyük bir kısmını savaş alanlarında geçirdi.

Sultan Murad Hüdavendigar

Babası, Sultan Orhan Bey Annesi, Nilüfer Hatun Doğum Tarihi, 1326 Tahta Çıkışı, 1360 Şehit Olduğu Tarih, 1389

Sultan Murad, 1360-1389 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının Bursa'yı aldığı 1326 tarihinde doğdu. Annesi Nilüfer Hatun'du. İyi bir askeri ve idari teşkilatçı idi. Osmanlı Devleti'nin küçük bir beylikten imparatorluk haline gelmesi çalışmaları O'nun zamanında başlamıştır. Karamanoğlu Devleti'ni yıkmış, Anadolu'daki bir engeli ortadan kaldırmıştır. Edirne'yi ve çevresini alarak ülkesini Balkanlar bölgesinde genişletmiştir.

Sultan Yıldırım Bayezid Han

Babası, Sultan 1. Murad Annesi, Gülçiçek Hatun Doğum Tarihi, 1360 Tahta Çıkışı,v1389 Ölümü, 8 Mart 1403

Sultan Bayezid. 1389-1403 yılları arasında Osmanlı Devletini idare etti. Babasının saltanatının ilk yıllarında O'nunla birlikte savaşlara katılarak iyi bir komutan olarak yetişti. Babasının savaş sırasında vefatı üzerine idaresini eline aldı. Rumeli'deki fetihlerinden sonra Anadolu'ya dönüp, birçok yerleri ülkesine katarak sınırlarını genişletti.

Sultan Mehmed Çelebi Han

Babası, Sultan Bayezid Han Annesi, Devlet Hatun Doğduğu Tarih, 1387 Padişah Olduğu Tarih, 1413 Öldüğü Tarih, 1421

Sultan Mehmed, 1387-1421 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının ölümü üzerine başlayan taht kavgaları yüzünden kardeşleriyle savaşmak zorunda kaldı. Fetret Devri denilen şehzadeler saltanat kavgasına son vererek 1413 yılında 26 yaşında tahta geçti.

Sultan II.Murad Han

Babası, Sultan I. Mehmed Han Annesi, Emine Hatun Doğduğu Tarih, 1402 Devlet Reisi Olduğu Tarih, 1421-1443 İkinci defa, 1443 Son defa, 1444-1451 Öldüğü Tarih, 3 Şubat 1451

Sultan II.Murad, 1421-1451 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Anadolu'da Timur ile yapılan savaşlar sırasında ülke topraklarından çıkmış olan Balkanlar bölgesindeki önemli bölgeleri tekrar ülkesine kazandırdı.

Fatih Sultan Mehmed Han

Babası, Sultan II. Murad Annesi, Hüma Hatun Doğduğu Tarih, 30 Mart 1432 Padişah Olduğu Tarih, 1444-1451 Öldüğü Tarih, 3 Mayıs 1481

Sultan II.Mehmed, yedinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. 1451-1481 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Edirne'de dünyaya gelmiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. Üstün zekası küçük yaşlarda çıkmıştır.

Sultan II. Bayezid Han

Babası, Sultan II. Mehmed Annesi, Mükrime Hatun Doğduğu Tarih, 1452 Padişah Olduğu Tarih, 19 Mayıs 1481 Tahttan Mecburi İnişi, 25 Nisan 1512 Öldüğü Tarih, 26 Mayıs 1512

Sultan II. Bayezid, sekinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. 1481-1512 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının 1481 tarihinde sefere giderken Gebze yakınlarında vefatı üzerine devlet ileri gelenleri tarafından iktidara getirilmiştir.

Yavuz Sultan Selim Han

Babası, Sultan II. Bayezid Annesi, Ayşe Hatun Doğum Tarihi, 1470 Tahta Çıkışı, 25 Nisan 1512 Ölümü, 21 Eylül 1520

Sultan Selim, dokuzuncu padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. 1512-1520 Yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Kendinden öncekilere kıyasla en az iktidarda kalan Padişah oldu. Tahtı babasından zorla alarak, onun sakin kişiliğine karşılık, hırslı, mücadeleci ve çok atak bir yapıya sahipti.

Kanuni Sultan Süleyman Han

Babası, Yavuz Sultan Selim Annesi, Hafize Hatun Doğum Tarihi, 1495 Tahta Çıkışı, 30Eylül 1520 Ölümü, 6/7 Eylül 1566

1520-1566 Yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının ölümü üzerine, O'nun tek oğlu olarak 1520 tarihinde Manisa'dan İstanbul'a gelerek onuncu padişah olarak tahta geçti. Osmanlı Padişahları arasında iktidarda hemen hemen en uzun kalan, Osmanlı Devleti'ni en büyük sınırlarına ulaştıran Sultan oldu.

Sultan II. Selim Han 1524-1574

Babası, Kanuni Sultan Süleyman Annesi, Hürrem Sultan Doğum Tarihi, 1524 Padişah Olduğu Tarih, 29 Eylül 1566 Öldüğü Tarih, 21 Aralık 1574

1566-1574 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının ölümü üzerine, O'nun tek oğlu olarak 1566 tarihinde padişah olarak tahta geçti. Dedesi Selim Han gibi 8 yıl taht'a kalarak kısa bir iktidar dönemi yaşadı.

Sultan III. Murad Han 1546-1595

Babası, Sultan II. Selim Annesi, Nur Banu Sultan Doğum Tarihi, 1546 Tahta Çıkışı, 22 Aralık 1574 Ölümü, 16 Ocak 1595

1574-1595 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni idare etti. Babasının öldüğünde Manisa'da vali olarak bulunuyordu. Sokullu Mehmed Paşa'nın kendisine ilettiği haber üzerine İstanbul'a gelerek on ikinci padişah olarak iktidarı teslim aldı.

Sultan III. Mehmed Han 1566-1603

Babası, Sultan III. Murad Annesi, Safiye Sultan Doğduğu Tarih, 27 Ocak 1595 Öldüğü Tarih, 22 Aralık 1603

Sultan III. Mehmed, on üçüncü padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Manisa'da doğdu. Annesinin gözetiminde ve etkisinde iyi eğitim alarak yetişti.

Sultan I. Ahmed Han 1590-1617

Babası, Sultan III. Mehmed Annesi, Handan Sultan Doğduğu Tarih, 18 Nisan 1590 Padişah Olduğu Tarih, 21 Aralık 1603 Ölümü, 22 Kasım 1617

Sultan Ahmed, on dördüncü padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Eski geleneği bozarak kardeşi Mustafa'yı katletmedi. Küçük yaşta saltanat sorumluluğunu teslim aldığında devlet doğuda İran ile batı da Avusturya ile harp halinde idi.

Sultan I. Mustafa Han 1592-1639

Babası, Sultan III. Mehmed Annesi, İsmi tarihe kaydedilmemiş. Doğduğu Tarih, 22 Kasım 1617 Tahttan İndirildiği Tarih, 26 Şubat 1618 Ölümü, Ocak 1639

Sultan Mustafa, on beşinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Babası Manisa'da Sancak Beyi iken dünyaya gelmiştir. Kardeşi I. Ahmed'in genç yaşta vefatı üzerine 22 Kasım 1617'de tahta çıkmıştır.

Sultan II. Osman Han

Babası, Sultan I. Ahmed Annesi, Mahfiruz Sultan Doğum Tarihi, 3 Kasım 1604 Tahta Çıkışı, 26 Şubat 1618 Tahttan İndirildiği Tarih, 19 Mayıs 1622 Ölümü, 20Mayıs 1622

Sultan, II. Osman, padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Sultan Osman genç yaşta tahta çıktığı zaman divan çerileri arasında değişiklik yaptı.

Sultan IV. Murad Han

Babası, Sultan I. Ahmed Annesi, Kösem Sultan Doğum Tarihi, 27 Temmuz 1612 Tahta Çıkışı, 10 Eylül 1623 Ölümü, 19 Şubat 1640 Gecesi

Sultani IV. Murad. Osmanlı tahtına on yedinci padişah olarak, çok genç yaşta, Eylül 1623'te geçti.

Sultan İbrahim Han 1616-1648

Babası, Sultan I. Ahmed Annesi, Kösem Sultan Doğduğu Tarih, 4 Kasım 1615 Padişah Olduğu Tarih, 9 Şubat 1640 Tahttan İndirildiği Tarih, 8 Ağustos 1648 Öldürülmesi, 18 Ağustos 1648

Sultan İbrahim, 8 Şubat 1640'da kardeşi IV. Murad'ın ölümü üzerine 25 yaşında ve on sekinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadeliğinde çok sıkı bir saray hayatı yaşamış, kardeşleri öldürüldüğünden korku içinde büyümüştü.

Sultan IV. Mehmed Han 1642-1693

Babası, Sultan İbrahim Annesi, Hatice Turhan Sultan Doğduğu Tarih, 2 Ocak 1642 Padişah Olduğu Tarih, 8 Ağustos 1648 Tahttan İndirildiği Tarih, 8 Kasım 1648 Ölümü, 6 Ocak 1693

Sultan IV. Mehmed, on dokuzuncu padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. İstanbul'da doğmuştur. Babası Sultan İbrahim'den başka hanedanın devamını sağlayacak erkek evlat bulunmadığı için doğumu çok büyük sevinç yaratmış ve üç gün, üç gece şenlik yapılmıştı.

Sultan II. Süleyman Han 1642-1691

Babası, Sultan İbrahim Annesi, Saliha Dila Sultan Doğduğu Tarih, 15 Nisan 1642 Padişah Olduğu Tarih, 8 Kasım 1687 Ölümü, 22 Haziran 1691

Sultan IV. Mehmed'in 8 Kasım 1687'de tahttan indirilmesi ile yirminci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadelik hayatı İstanbul ve Edirne saraylarında geçmişti.

Sultan II. Ahmed Han 1643-1695

Babası, Sultan İbrahim Annesi, Muazzez Sultan Doğduğu Tarih, 25 Şubat 1643 Padişah Olduğu Tarih, 22 Haziran 1691 Ölümü, 6 Şubat 1695

Sultan Ahmed, Edirne'de yirmi birinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Devlet 2. Viyana bozgununun sarsıntılarından kurtulmak için Avusturya'ya karşı yeni sefer hazırlığına girmişlerdir.

Sultan II. Mustafa Han 1664-1704

Babası, Sultan IV. Mehmed Annesi, Emetullah Rabia Doğduğu Tarih, 5 Haziran 1664 Padişah Olduğu Tarih, 6 Şubat 1695 Tahttan İndirildiği Tarih, 23 Ağustos 1703 Ölümü, 8 Ocak 1704

Sultan Mustafa, 1664 yılında Ediene'de doğdu. İyi bir eğitim gördü. 1695 yılında yirmi ikinci padişah olarak 31 yaşında Osmanlı tahtına çıktı. Devlet yönetimini teslim aldığında, ilk sözü ataları gibi fetihler yapmak, kaybedilen toprakları geri almak için ordunun başında sefere çıkacağını bildirmiştir.

Sultan III. Ahmed Han 1673-1736

Babası, Sultan IV. Mehmed Annesi, Emetullah Sultan Doğduğu Tarih, 30/31 Aralık 1673 Padişah Olduğu Tarih, 22 Ağustos 1703 Tahttan İndirildiği Tarih, 1/2 Ekim 1730 Ölümü, 1 Temmuz 1736

Sultan III. Ahmed, yirmi üçüncü padişah olarak Ağustos 1703'de Osmanlı tahtına çıktı. Annesinin desteği ile iyi bir eğitim almış, zeki bir şehzade idi. Çocukluğu rahat bir şekilde geçtiği için devlet işlerini takip edebilmiş, devlet idaresi hakkında da bilgi sahibi olmuştur.

Sultan I. Mahmud Han 1696-1754

Babası, Sultan II. Mustafa Annesi, Saliha Sultan Doğduğu Tarih, 2 Ağustos 1696 Padişah Olduğu Tarih, 2 Ekim 1730 Ölümü, 13 Aralık 1754

Sultan Mahmud, yirmi dördüncü padişahı olarak, Ekim 1730'da Osmanlı tahtına çıktı. Sultan Mahmud, anne kucağında ve onun sevgisi ile büyümüş ve dönemin en ünlü hocalarından iyi bir eğitim almıştı. Güçlü zekası ve öğrenme isteği, kısa zamanda çok bilgili olmasını sağlamıştı.

Sultan III. Osman Han 1699-1757

Babası, Sultan II. Mustafa Annesi, Şehsuvar Sultan Doğduğu Tarih, 2 Ocak 1690 Padişah Olduğu Tarih, 13 Aralık 1754 Ölümü, 29/30 Ekim 1757

Sultan III. Osman, yirmi beşinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadeliği sarayda gözetim altında geçmişti. İyi bir eğitim almış, kendini yetiştirmişti. Yumuşak karakteri olmasına karşın, çabuk kızar ve sinirli hareket ederdi. 

Sultan III. Mustafa Han 1717-1774

Babası, Sultan III. Ahmed Annesi, Mihrimah Sultan Doğduğu Tarih, 28 Ocak 1717 Padişah Olduğu Tarih, 30 Ekim 1757 Ölümü, 21 Ocak 1774

Sultan Mustafa, yirmi altıncı padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Annesinin desteği ile iyi bir eğitim alarak yetişti. Sarayda serbest olarak büyüdüğü için devlet işlerini de yakından öğrenme fırsatı oldu. Çok zeki idi, çalışmayı da seviyordu.

Sultan I. Abdülhamid 1725-1789

Babası, Sultan III. Ahmed Annesi, Rabia Sultan Doğduğu Tarih, 20 Mart 1725 Padişah Olduğu Tarih, 21 Ocak 1774 Öldüğü Tarih, 6/7 Nisan 1789

Sultan Abdülhamid, yirmi yedinci padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Çocukluğu saray içinde eğitim alarak geçti. Kitap okuma sevgisi onu geçmişi ile bağlıyordu.


Sultan V. Murad Han
Babası : Sultan Abdülmecid
Annesi : Şevkefza Sultan
Doğduğu Tarih : 21 Eylül 1840
Padişah Olduğu Tarih : 30 Mayıs 1876
Tahttan İndirildiği Tarih : 31 Ağustos 1876
Ölümü : 29 Ağustos 1904

Tanzîmât devrinin çocuğu olan V. Murad, Eylül 1840’da I. Abdülmecid’in Kadın Efendisi Şevketefzâ Vâlide Sultân’dan Çırağan sarayında dünyaya gelmiş ve 30 Mayıs 1876 yılında da 3 ay sürecek olan Osmanlı tahtına çıkmıştır. Sultân Abdülaziz’in tahttan indirilmesinde ve hatta bilmeyerek de olsa katl olunmasında dahli bulunan V. Murad, alaturka terbiye usulleriyle büyütülmüş ve Arapça ile Fransızca’yı gençliğinde öğrenmiştir. 3 aylık padişahlığından sonra Çırağan Sarayında ikamete mecbur edilen V. Murad, Ağustos 1904’de şeker hastalığından vefat etmiştir.

Hayatı diğer Osmanlı padişahları gibi müstakim olmayan V. Murad, Sultân Abdülaziz ile çıktığı Avrupa seyahatinde, Avrupalıların ilgisini çekmiş ve Galler Prensi Edward’ın yakın dostluğunu kazanarak 1867’de mason olmuştur. İstanbul’da Murad Locasını kurdurtan da odur. İngiltere, kendi siyasi emellerine uygun hale getirdiği V. Murad’ın padişah olmasını ve Mithad Paşa’nın da sadrazam olmasını bütün imkânlarıyla desteklemiştir. Talebe-i ulûm isyanında da, askerin siyâsete karışarak Dolmabahçe Sarayını basmasında da ve Abdülaziz’in katlinde de bunların rolü olmuştur.

Tahta çıktıktan sonra, Yeni Osmanlılar Cemiyetinin emirleriyle hareket eder olmuştur. Sadrazam Mehmed Rüşdü Paşa, Serasker Hüseyin Paşa ve Mithad Paşa umduklarını bulamamış ve halk nezdinde olup bitenler konuşulduğundan dolayı, halk desteğini kaybetmişlerdir. V. Murad’ın aklî melekesi zaten karışık olduğundan, amcası Abdülaziz’in hal’i ile ilgili ayrıntılı bilgileri öğrenince iyice dengesini kaybetmiştir. Nihâyet 15 Haziran 1876 gecesi, Girit isyanını görüşmek üzere toplanan vükelâ meclisini basan Sultân Abdülaziz’in kayınbiraderi ve hünkâr yaveri olan Binbaşı Çerkez Hasan, tabancasını çekerek Serasker Hüseyin Avni Paşa’yı, Hâriciye Nâzırı Râşid Paşa’yı ve bazı görevlileri öldürmüştür. Olaydan etkilenen V. Murad’ın aklî melekesi iyice bozulmaya ve dengesiz hareketler yapmaya başlayınca, uzmanlardan hastalığı ile alakalı rapor alınmış ve buna dayanılarak verilen fetvâ ile 31 Ağustos 1876 tarihinde hal’ına karar verilmiştir. Daha sonra sıhhatine kavuşmuş ise de, II. Abdülhamid’in hem iyi davranması ve hem de tedbirler alması sebebiyle devlete zarar verememiştir.


ZEVCELERİ: KADIN EFENDİLERİ: 1- Elrû Mevhibe Baş Kadın Efendi; 2- Reftâr-ı Dil İkinci Kadın Efendi; 3- Şâyân 3. Kadın Efendi; 4- Meyl-i Servet Dördüncü Kadın Efendi; İKBALLERİ: 5- Resân Hanımefendi; Baş ikbal; 6- Cevher-rîz Hanımefendi; İkinci İkbaldir; 7- Nev-Dürr Hanımefendi; Üçüncü İkbal; 8- Remiş Nâz Hanımefefendi; 9- Filizten Hanımefendi; GÖZDELER: 10- Visâl-i Nur Hanım.

ÇOCUKLARI: 1- Mehmed Salâhaddin Efendi. 2- Süleyman Efendi. 3- Seyfeddin Efendi. 4- Aliyye Sultân. 5- Hatice Sultân. 6- Fehîme Sultân. 7- Fatma Sultân .

Kaynak: Osmanlı Araştırmalar Vakfı
30.05.1876 Abdülaziz’in tahttan indirilmesi. 
V. Murad’ın Padişah oluşu.
04.06.1876 Sultan Abdülaziz’in ölümü.
06.06.1876 Padişah V. Murad’ın, Sultan Abdülaziz’in intihar olayını bir türlü kabul edememesi. 
Ceride-i Havadis gazetesinde, Sultan Abdülaziz’in intihar sureti ile vefat ettiği ilanının yayınlanması. 
Dolmabahçe Sarayı’nda toplanan Vekiller Meclisi’nde Kanun-ı Esasi ve Meşrutiyet idaresi ile ilgili toplantı. 
Sadrazam Mütercim Rüştü, Serasker Hüseyin Avni Paşa, Mithat Ziya Paşa ve Sultan Murad arasında yapılan görüşme.
16.06.1876 Çerkez Hasan olayı. Sultan Abdülaziz’in intiharı olayından Hüseyin Avni Paşa’yı sorumlu tutan ve Abdülaziz’in ailesine yakınlığı bilinen Çerkez Hasan’ın intikam alma arayışı ve uygulamaları.
02.07.1876 Prens Milan’ın Sırbistan halkına hitaben bir beyanname yayınlayarak Osmanlı Devleti’ne karşı savaş ilanı.
26.07.1876 Doktor Pana’nın Sultan Murad’ın rahatsızlığı ile ilgili raporu.
01.08.1876 Doktor Akif Paşa ve Dr. Kapolyon’un Sultan Murad’ın rahatsızlığını tespit ettikleri raporu imzalamaları.
19.08.1876 Sadrazam Abdülkerim Paşa’nın Sırp ordusuna karşı kazandığı Aleksınac meydan savaşı. 
Muhtar Paşa’nın Karadağ ile savaşı sürdürmesi. 
Mithat Paşa ve Veliahd Abdülhamid arasında yapılan görüşmeler. 
Abdülhamid’in Kanun-ı Esasi’nin kabulü ve Meşrutiyetin ilan edilmesi ile ilgili sözleri.
30.08.1876 Vekiller Meclisi’nde Sultan Murad’ın rahatsızlığının devam etmesi sebebiyle tahttan indirilip yerine Veliahd II. Abdülhamid’in tahta çıkarılması kararının alınması.
31.08.1876 Vekiller Meclis’nin kararının Veliahd II. Abdülhamid’e bildirilmesi. 
V. Murad’ın tahttan indirilmesi. 
II. Abdülhamid’in Padişah olması
sondan 5inci osmanlı padişahı. ikinci mahmut'un oğlu, ikinci abdülhamid'in amcasıdır. bileklerini keserek intihar ettiği söylenir. çırağan sarayı'nı yaptırmıştır. aynı zamanda kendisi bir güreşçidir.
paylaş04.12.2001 12:06 ~ 12:19 huger
şikayet
sultan birinci abdülaziz 8 şubat 1830 tarihinde istanbul'da doğdu. babası sultan ikinci mahmud, annesi pertevniyal valide sultan'dır. ela gözlü, beyaza yakın kumral tenli, sert bakışlı ve top sakallıydı. 

ağabeyi sultan birinci abdülmecid'in vefatı üzerine 25 haziran 1861 günü tahta çıktığında 31 yaşındaydı. israfçı bir padişah olarak tanınmasına rağmen, çok sade giyinir, sarayda bir terlik, bir entari ile dolaşırdı. babası öldüğü zaman dokuz yaşlarındaydı. ancak ağabeyi sultan birinci abdülmecid, onun eğitimine çok önem verdi. şehzadeliği sırasında rahat ve korkusuz bir hayat sürdü. 

çok iyi fransızca konuşurdu. şiire ve müziğe de ilgisi vardı. kendine ait besteleri vardır. resim yapma kabiliyeti de çok üstün olan sultan birinci abdülaziz, osmanlı donanmasına ısmarlayacağı gemilerin planını bizzat kendisi çizmişti. ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle güreşmeyi çok severdi. güçlü, kuvvetli ve pehlivan yapılıydı. en iyi pehlivanlarla güreşir ve sırtlarını yere getirirdi. 

abdülaziz tahta çıktığında osmanlı devleti'nde önemli dış borç sorunu vardı. hazine boşalmış ve osmanlı devleti'nin eski görkemli dönemleri geride kalmıştı. 

osmanlı içinde yaşayan özellikle gayri müslim milletler fransız ihtilalinin getirdiği özgürlükçü ve milliyetçi duygulardan ve avrupalı devletlerin kışkırtmaları sonucunda yeniden ayaklanmaya başlamışlardı.

abdülaziz döneminde, abdülmecid döneminde başlayan yenilik hareketleri sürdürüldü. yeni bir vilayet teşkilatlanmasına geçildi. kadılık kurumu daha sıkı denetim altına alınarak 1 nisan 1868 şura-yı devlet ve 1870 yılı içerisinde de divan-ı muhasebat kuruldu (danıştay ve sayıştay). ayrıca eğitim, ulaşım ve bankacılık konularında çeşitli düzenlemeler yapıldı. 

sultan abdülaziz döneminde donanmanın modernleştirilmesine de çalışıldı. 1875 yılına doğru türk donanmasında 816 top taşıyan 21 zırhlı ve 173 yardımcı gemi vardı. türk bahriyesinde 50.000 efrad, 700 subay, 208 yüksek rütbeli subay, 11 tümamiral, 6 koramiral ve üç oramiral vardı. bu görüntüsüyle ingiltere ve fransa'dan sonra dünyanın üçüncü büyük donanması haline gelmişti. 

sultan abdülaziz 14 sene 11 ay beş gün tahtta kalmıştır. bu süre içerisinde meşrutiyet fikrine başta sıcak baksa da, sonraları değişip bu fikri savunanlara karşı zor kullanacaktır.dönemin aydınlarından şinasi, namık kemal ve ziya paşa ile padişahlığının ilk dönemlerinde sıcak ilişkiler kurduysa da namık kemal'i vatan yahut silistre piyesinden sonra kıbrıs'a sürgün edecek kadar sertleşmiştir. ülkede meşruti yönetimin gelmesini isteyenlerin yarattığı bu özgürlük havası içerisinde abdülaziz'in tahttan indirilmesi konusunda kamuoyu oluşturuldu. mithat paşa'nın kışkırtmaları sonucu üniversite öğrencileri 10 mayıs 1876 tarihinde bir protesto yürüyüşü düzenlediler. bundan bir süre sonra, 30 mayıs 1876 salı günü sabaha doğru saray hüseyin avni paşa komutasındaki askerlerce basılmış ve sultan abdülaziz kansız şekilde tahttan indirilmiştir. 

sultan abdülaziz'in tahtan indirildikten dört gün sonra, hapis hayatı yaşadığı feriye sarayında sakalını düzeltmek için istediği söylenen makasla bileklerini keserek intihar ettiği söylense de öldürülmüş olabileceğine dair kanıtlar da vardır (4 haziran 1876).

vahdettin: "- şimdi başımızda hamid abim olsaydı bugün bu hallere düşmezdik.."

kendisi son 200 yıllık siyasal hayatımızın en çok tartışılan siyasisidir..
paylaş04.12.2001 12:11 ~ 28.08.2006 16:14 huger
şikayet
ingiltere'nin başına bela olsun diye ira*yı kurduğu iddia edilen, istihbarat konusunda uzman osmanlı padişahı.
paylaş03.02.2002 19:00 kaptan
şikayet
son padişahlardan...
kulaktan dolma (bkz: dolma ile sarma arasındaki fark) bilgime göre, bilmemkaç yılında erkek veledi doğdu diye; bir adet akdenize, bir adet de karadenize beleş seyehat imkanı tanıyan gemi çıkaran adam.. işin tuhaf tarafı: karadenize giden beleş geminin(adı kaplan imiş) içinde, beleşe seyehat etmek tasavvuruyla bulunanların 2000 adedinden, 1600 adedi mefta olmuştur..
(dedemin maceralarından)
paylaş24.02.2002 18:10 ~ 10.11.2003 22:46 daphne
şikayet
marangoz'dur ayni zamanda, kapanir saatlerce atelyesinde calisirmis, yaptigi masa ve dolaplar hala istanbul üniversitesi hukuk fakültesindedir, bazilari bilfiil kullanilir.
paylaş05.08.2002 01:11 zeynepmina
şikayet
yahudi ve batı kulislerince, büyük borçları olan osmanlıdan toprak koparma beklentisi içerisinde başa getirilmiştir. ancak evdeki hesap çarşıya uymamamış, abdulhamid bir karış toprak bile vermemiştir. bunun üzerine aynı çevreler bazı iç güçleri de kullanarak abdülhamid üzerine kampanyalar başlatmış, kızıl sultan gibi lakaplar takmış, akıllı politikasına reğmen korkaklıkla suçlamış ve sonunda alaşağı etmiştir.
paylaş17.08.2002 11:46 dundick
şikayet
jurnal kavramının çıktığı dönemin sultanı; siyasi tavrı ile bugün bile etkilerini gördüğümüz paranoyak korumacılık ruhunu zirveye taşımıştır. eleştiriye izin vermeyen, bütün kötülüklerin yabancı düşmanların eseri olduğunu düşünen, aynı zamanda narsist olan ve kendini aslında çekilemeyen,herkesin baltalaması yüzünden hakettiği yere ulaşamamış bahtsız olarak gören günümüz siyasi zihniyetinde büyük katkısı vardır. halefi ittahatçıların ırkçı-turancılığıyla eklektik bir yapı oluşmasıyla bugün çözmek için uğraştığımız (aslında pek de uğraşmadığımız) pek çok sorunun kaynağı olduğu belki ağır bir itham olsa da en azından coğrafya kitaplarından burun terimini kaldırtacak mentalitesiyle pek çok paranoyağa fikir babası olmuştur. (burnu aşırı büyük olduğundan ve ismi kolaylıkla söylenemediğinden "burun" kelimesi bir tür zamir halini almış ve kısa süre sonra burunla ilgili bişey demek de tehlikeli hal almıştır.)
paylaş17.08.2002 13:48 reincarnative lizard
şikayet
kravatı ilk kez takan* osmanlı hanedanıdır aynı zamanda..
paylaş05.09.2002 21:36 absolute
şikayet
bir rivayete gore turk tarihinde en fazla uc insan hakkinda acayip sayida kitap yazilmistir. bunlardan ilki, ikinci mahmut, digeri turgut ozal ve sonuncusu ikinci abdulhamid'dir. bu kadar cok ilgi olmasinin nedeni zannimca kendisinden beklenmeyecek derecede yenilikler getirmis olmasidir imparatorluga. duyun-u umumiye'ye ragmen 208 bin altin olan toplam borcu 104 bin altina indirmistir. 33 yil toprak kaybetmedigi ise asparagastir.su anda tc'nin kullandigi bircok kurum onun zamaninda insa edilmistir. voltaire'nin,hz.muhammed hakkinda yazdigi assagilayici bir oyunun fransa'da sahnelenme planlarini duyunca, fransa kralina bir mektup yollayip, "ben su anda sizi bertaraf edecek durumda degilim, ama sunu bilin ki eger bu oyun oynanirsa, yarindan tezi yok tum arap ve islam ulkelerine haber saliyorum sizinle olan tum iliskilerini kopariyorlar," demistir. bunu goze alamayan fransa o yazarin oyunu oynamasini engellemistir. kizil sultan (bkz: le sultan rouge)
paylaş02.11.2002 19:32 ~ 07.09.2004 09:23 hemingway
şikayet
ayrica 21 temmuz 1905 cuma gunu ermeni komitacilar abdulhamit'e basarisiz bir suikast girisiminde bulunurlar. viyana'dan getirdikleri saatli bombayi, padisahin saraydan cikip camiye inisini dakika dakika hesaplayip yildiz'in ordaki saat kulesinin dibindeki bir faytona yerlestirirler. fakat hamid kapidan cikarken 1-2 dk birileriyle sohbete dalinca bomba patlar ama hamide bisey olmaz. necdet sakaoglu'nun bu mulkun sultanlari'nda hamidin patlama olur olmaz cok sakin bir tavir aldigi ve etrafina, "korkmayin, korkmayin," dedigi sonra da faytonuna dondugu yazilir.
paylaş02.11.2002 19:43 ~ 09.04.2004 19:45 hemingway
şikayet
osmanlı devleti'ni en güçsüz zamanında siyasi dehası sayesinde 33 yıl ayakta tutmayı başaran, yabancıların çok büyük paralar önererek yaptıkları toprak satın alma tekliflerini geri çevirmeyi bilen, türklük bilincine sahip, tüm bu özelliklerine rağmen haksız bir şekilde bazıları tarafından kızıl sultan diye anılan osmanlı padişahı. abdülhamid'i baskıcı olarak anarken o dönemin şartlarını göz önüne almak çok yerinde bir davranış olur.

amerika'ya yerlesmis misirli bir kimya doktoru olan resad halife kurani bilgisayara 1969 yilinda aktardi ve ilk istatistiksel gozlemlerini "muhammedin ebedi mucizesi" baslikli bir kitapta yayimladi. ancak, harf tekrarlarini bildiren sayimlarin 19 sasiyinin kati oldugunu ve kuranin bircok elementinin bu sayinin katsayilari biciminde icice gecmeli bir sisteme gore duzenlendigini ve bunun 74'uncu sureyle haber verilen gaybi bir mucize/sinama oldugunu, kisacasi kuran ve 19 iliskisini 1974 yilinda farketti. bu konuda dunyanin bircok dilinde yayimlanmis duzinelerce dergi ve gazete kopuru var kutuphanemde. 

hadisci sunnetci mukallitlerin karalama ve iftira kampanyalarinin aksine, resad halife dinini sadece allah'a ozgulemeye calisan, dinadamlarinin dini istismarini siddetle elestiren, insanlari rasyonel dusunmeye tesvik eden, kadinlarin aleyhine uydurulmus hadis ve mezhep hukumlerini reddeden, elestirileri rahatlikla kabul eden ve yanlislarini hic cekinmeden duzelten, baskalarindan ogrenmekten cekinmeyen, havalara girmeyen babacan bir adamdi. dini figurlerin ve kahramanlarin kisa surede cahiller tarafindan putlastirildiklarini cok iyi bilen resat halife etrafindaki insanlari bu konuda surekli uyarmasina ragmen el-qaida orgutune bagli fuqara (fakirler) adli amerikali bir tarikatin uyeleri tarafindan 31 ocak 1990 sabahi tucson mescidinde sehid edildikten kisa sure sonra maalesef bazi arkadaslari (eski degimle, sahabeleri) tarafindan putlastirildi. r

esad halife ile bir birlikte mescid tucson'da bil yil boyunca calisan biri olarak bu seytani dejenerasyona bu kahramanperestlige bizzat tanik oldum. muhammed peygamberin hayatindan sonra gerceklesen olaylarin ve tahrifatin kucuk bir tekrarini tucson mescidi laboratuvarinda ibretle gozledim. hadis ve sunnete inanan arkadaslara resad halife sonrasi tucson mescidi ve diger eyaletlerde onunla iliskide olan diger guruplarin gelisimi ve geriye dogru evrimini ibretle incelemelerini oneririm. ebu-hureyrelerinin, osmanlarinin, muaviyelerinin tek yumurta ikizlerini kendilerini "submitters" olarak tanimlayan bu cemaat icinde rahatlikla bulabilirler.

resad halifenin hayat hikayesi ve resmi icin lutfen http://www.19.org sitesinde elektronik olarak da yayimlanan "uzerinde 19 var" adli kitabima bakiniz. (bkz: http://www.19.org/turkish/kitaplar/19/10.htm)
paylaş15.08.2004 21:46 ~ 22:12 edip yuksel
şikayet
edip yüksel'in, babası molla sadreddin ile şekillenen hayatının ilk bölümüne keser darbesi atan araştırmacı. tevbe suresi'nin 128. ve 129. ayetlerinin kuran'a sonradan eklendiğini savunmuştur. şu linklere bir göz (kulak hatta!) atın derim:

1) http://www.19.org/dosyalar/ck2000_1.mp3
2) http://www.mostmerciful.com/deceit-one.htm

http://www.leechvideo.com/video/view2206313.html
paylaş16.06.2008 17:10 ~ 14.07.2008 16:25 jimi the kewl
şikayet
http://goo.gl/uihg9
paylaş03.12.2012 19:53 yapacakbirseyyok
şikayet
yalnızca kur'an'ı izleyerek takdirimi kazanmış insan. ayrıca kur'an hadis ve islam isimli kitabını okumuşluğum vardır. ne yazık ki tüm düşündükleri doğru değildir bence mesela 40 yaşla ilgili meselesi. kur'an'daki ilgisi olmayan bir ayetle 40 yaşından önce ölenlerin cennete gideceğini iddia etmekte. bunu düşünmek kanaatimce kur'an'a ihanet olur.
paylaş27.03.2013 16:28 coderlovescoder
şikayet
islamiyetle herhangi bir alakası yoktur. kendi kafasından uydurduğu dinin mensubudur. edip yüksel de onun dinindedir.
paylaş01.06.2013 20:35 endless bliss
şikayet
adına bir youtube kanalı açılmış, hayattayken çektiği videolar türkçe alt yazılı olarak yayınlanan müteveffa kişi. kimilerine göre mürted, kimilerine göre mürşit... ilginç fikirleri varmış rahmetlinin.

yedi evren teorisi diye bir teori bile geliştirmiş, kaynağı ne mi? kur'an tabi ki...
mevzubahis kanal
paylaş12.12.2013 21:02 jfc
şikayet
http://www.youtube.com/watch?v=exfmttfjq5o
paylaş03.01.2014 00:47 coderlovescoder

rahmetli bülent ecevit in, " ben vahidettin in hain olduğuna inanmıyorum " diye dikkat çektiği konudur.

olay, şimdi adını hatırlayamadığım bir komutanın geri çekilme düşüncesini bile ortadan kaldırmak için gemileri yakması gibidir.

ayrıca yine bir başkası da sezar ın öldürülmesi sonrasında " ben sezarı övmeye değil gömmeye geldim " demesiyle ilişkilendirilebilir.

ayrıca hiç bir şey osmanlının manevi olarak öldüğü gerçeğini değiştirmez.
yanali 313.79 29.01.2013 17:40

0
0
--spoiler--
mustafa kemal kendi başına mı samsuna çıkmıştır? 
önemle ifade edelim ki, cumhuriyet de osmanlı da, iyisiyle kötüsüyle, müslüman türk milletinin malıdır. bir insan ecdadını kötülemekle hiç bir yere varamaz. tarihin her döneminde iyi şahsiyetler de kötü şahsiyetler de gelebilir. ayrıca iyi şahsiyetlerin kötü ve yanlış tasarrufları ve kötü şahsiyetlerin de iyi ve güzel tasarrufları bulunabilir. bir şeyi toptan reddetmek veya kabul etmek, aklın işi değildir.

işte bu esaslar çerçevesinde, mustafa kemalin başarılarını saymak, sultân vahidüddin düşmanlığı sayılmamalı; sultân vahidüddin;in yaptıklarını anlatmak da mustafa kemal düşmanlığı olarak görülmemelidir. bu gözle bakıldığında, mustafa kemalin samsuna çıkışı ve sultân vahidüddin;in şahsiyeti ile ilgili cumhuriyet döneminde yazılanlar, çizilenler ve yapılan değerlendirmelerin tek taraflı olduğu hemen göze çarpacaktır. biz, bunu yapmayacağız. zaten bu kitabımızı da, cumhuriyet ile osmanlının buluşacağı milli buluşma kitabı olarak görüyoruz. ayrıca bizim için önemli olan, şahıslar değil, devlet ve milletin devam ve bekasıdır.

bu genel esaslardan sonra şunları bilmekte yarar vardır:

1) mustafa kemal ve onun silah arkadaşları, tamamen osmanlı generalleridirler. hele mustafa kemal, sultân vahidüddin hân ın hem şehzâdeliğinde ve hem de padişahlığında yaverliğini yapmış bir osmanlı subayıdır.

2) kuvay-ı milliyenin tohumları, kasım 1918de müttefik düşman filolarının boğaztin eseridir. bu milletin içinde mustafa kemal de vardır, sultân vahidüddin de vardır. düşman toplarının saraya çevrildiğini gören vahidüddin ve osmanlı kurmayları, bütün gayretlerini, anadoluya gönderilecek bir komutanla bağımsızlık tohumlarının yeşertilmesi için harcamışlardır. nitekim osmanlı kurmayları mart 1919un bir gecesinde erenköyde yaptıkları bir toplantıda liderliğin nuri paşaya mı, miralay refet beye mi yoksa çanakkale;de göz dolduran mustafa kemale mi verileceğini tartışmışlardır. sadrazam, mustafa kemal paşayı padişaha götürmüş ve askerlerin istediği insan olarak takdim etmiştir. sami bey ve harbiye nâzırı şâkir paşa, mustafa kemalin cumhuriyetçi olduğunu ve hânedânı devre dışı bırakabileceğini hatırlatmışlarsa da, padişah önemli olanın hânedân değil vatan ve devlet olduğunu ifade etmiştir. işte bu şartlar altında 9. ordu kıtaları müfettişi kisvesiyle anadoluya gönderilmesi kararlaştırılan mustafa kemal ile sultân vahidüddin defalarca özel olarak görüşmüşlerdir. bunun üzerine sultân vahidüddin, ingilizleri de mustafa kemal konusunda ikna etmiştir. 6 mayıs 1919 tarihli mustafa kemalin yetkilerini belirten tâlimat hemen yayınlanmıştır. tam bir diplomasi oyunu oynanmaktadır. bandırma vapuruna mustafa kemal ile birlikte kimlerin bineceği tesbit edilmiş ve bunların vizeleri temin edilmiştir. bütün bunlar, sultân vahidüddinin emriyle olmuştur. her türlü masraf, padişahın özel imkânları ve gizli ödenekten karşılanmaktadır.

mustafa kemal, 15 mayıs 1919da sultân vahidüddin ile yaptığı son görüşmede, sultânın kendisine paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet yaptın. asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. paşa, devleti kurtarabilirsin dediğini bizzat mustafa kemal nakletmektedir. 

mustafa kemal, 16 mayıs sabahı osmanlı devletinin temin ettiği bandırma vapuruna binmeden evvel, önce osmanlı kurmaylarıyla görüştü ve onlardan milli bir idare kurulması konusunda tavsiyelerini aldı. buradan son defa görüşmek üzere yıldız sarayı;na geldi. padişahın cenab-ı allah muvaffak etsin sözlerinden sonra, mustafa kemal, bazı fesâd ehlinin kendisi hakkında yanlış şeyler nakledebileceklerini ve bunlara inanıp sadakatinden şüphe etmemesini arz eyledi16 şaban 1338/16 mayıs 1919da mustafa kemal yolda iken, onun yetki tâlimatnâmesi, meclis-i vükelâda ittifakla kabul edildi. ilk dönem masraflarının tamamı örtülü ödenekten karşılanmak üzere karar alındı. arşiv vesikalarından anlıyoruz ki, mustafa kemal paşa’nın yeni bir devlet kurması için her türlü tedbir alınmış ve hatta görev alanında meydana gelen her çeşit önemli gelişme ile ilgili osmanlı hükümeti tarafından kendisine şifre ile bilgi verilmiştir. 19 mayıs 1919da samsuna çıktığında, halkın gösterdiği büyük alaka üzerine, ingilizler, osmanlı devleti tarafından başka maksatla gönderildiği konusunda ciddi manada şüphelenmişlerdir.

16 mart 1920 nisan 1920de türkiye büyük millet meclisi ankarada toplanmıştır. ancak yunanlıların izmir;i işgal etmeleri, anadoluda meydana gelen gelişmeler ve rauf bey gibi bazı farklı görüşlere sahip şahsiyetlere rağmen mustafa kemalin cumhuriyet istemesi, tek taraflı olarak mustafa kemal ile sultân vahidüddinin arasını açmıştır. 1920 ila 1922 tarihleri arasında, fiilen idare büyük millet meclisinde olmasına rağmen, sultân vahidüddin kuvay-ı milliye ve büyük millet meclisi aleyhine bir tek şey yapmamıştır. bilakis işgal kuvvetlerini yatıştıracak bazı tasarruflar dışında, gizlice ve imkânlarının ölçüsü nisbetinde onların işlerini kolaylaştıracak desteklerde bulunmuştur. ankaradaki yayın organlarının bütün aleyhteki yayınlarına ve damad ferid paşa;nın ingilizler nezdindeki bazı girişimlerine rağmen, onu hiç bir kuvvet anadolunun bağımsızlığı aleyhine geçirtememiştir. hatta balıkesir valiliğinin kuvay-ı milliyeye yardım edenlerin cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusunda dâhiliye nezâretine yazılan bir yazının cevabında cezalandırılmaması tâlimatı verilmiştir. dolayısıyla sultân vahidüddin vatan hâini değil; vatanın istiklali için tacını ve tahtını terk eden bir vatanperverdir. bütün gayretlerine rağmen istanbul;u işgalden kurtaramayınca, kuvay-ı milliyeye de köstek olmamıştır. istanbulu terk ettikten sonra, ingilizler ve italyanlar, bütün gayretleriyle onun taşıdığı hilâfet sıfatını anadoludaki kuvay-ı milliye aleyhine kullanmak istemişlerse de, sultân vahidüddinin iman kuvveti ve vatan sevgisi buna mani olabilmiştir.

3) bu anlattıklarımızın en büyük delili, bazı ifadeleri, sürgündeki insanın halet-i ruhiyesine aksetmiş olsa bile, yetmiş sene sonra kısmen yayınlanan hatıralarındaki şu satırlardır (murad bardakçının eserinden sadeleştirerek veriyoruz):

mütâlaalarından ortaya çıkacağı gibi, mütâreke günlerinde (1918) i. cihan harbinin neticelerinden sorumlu olan suçlulardan (devleti harbe sokan ittihâdcıları kasdetmektedir) bana miras kalan ve birbirini takip eden musibetlere karşı, sadece ve sadece şahsımı siper eyledim.
aslında bir taraftan tehlikeli bir yerde kalan hilâfet merkezinde savaştan galib çıkan itilâf devletleri ile yüz yüze olmak ve onlar tarafından sıygaya çekilmek ve diğer taraftan anadoluyu istila eden yunanlılara mukabele için mümkün ve mahrem vasıtalarla anadolu ya memur eylediğimiz yâverlerimizden mustafa kemalin ihâneti ve bize karşı takındığı isyankâr tavrı karşısında kalmıştım. 

bununla beraber aziz vatanımın menfaatleri için kuvay-ı milliyenin sonradan şekil ve mahiyetinin değişeceği hususunda bende meydana gelen fikir ve kanaatlerime rağmen, yine fedâkârlık mesleğini tercih ve takip eyledim. sırf bu sebep ve hikmet ile, millî gayelere itâatkâr kabineleri iktidara getirdim ve senelerce kuvay-ı milliyeyi takviye ettim ve gelişmesi için çalıştım.

anadolu zaferinin ne gibi tehlikeli şartlar altında tarafımızdan hazırlandığını gösteren belgeler ile anayasa gereği saltanat makamının korunacağını tasvir eden diğer mühim evrak tesbit edilerek derlenmiş olduğundan, bunların dahi zamanı gelince umumi efkâra açıklanarak, islâmın hizmetkârı veyahut yıkıcısı olanların teşhir ve tayin edileceğini temin eylerim

nitekim vefâtını duyan mustafa kemal paşanın şu sözleri de, bu cümleleri destekler mahiyettedir: çok namuslu bir adam öldü. isteseydi, topkapı sarayı;nın bütün mücevherlerini götürür ve öyle bir ordu kurup dönerdi ki.

bu söylediklerimizin her satırı, arşiv belgelerine ve muteber kaynaklara dayanmaktadır. tarihi düzeltmenin kimseye zarar vermeyeceğini düşünüyoruz.[1]

[1]- ba, duit, 76/3, gömlek 65 (mustafa kemal paşa bin ali rıza ya osmanî nişanı verilmesi); dh-şfr, dosya: 98, belge nr. 98, dosya: 99, belge: 137, 231, 308, 328, 375, 387; dosya: 101, belge: 6; dahiliye nezâreti umûr-ı mahalliye ve vilâyât müdiriyeti kalemi analitik envanteri (dh-umvm), dosya: 6/2, belge: 40, 42; dosya: 11/45-21, belge: 1-68; dh-kms, dosya: 62, belge: 8; bardakçı, murad, şahbaba, osmanoğullarının son hükümdarı vi. mehmed vahidüddin han ın hayatı, hatırları ve özel mektupları, istanbul 1998, sh. 413, 416 (bu sayfanın tamamı için bkz. sansürsüz 1. baskı); ayrıca kitabın tamamı, bu verdiğimiz cevabın en kuvvetli delilidir; özsoy, osman, saltanattan cumhuriyete giden yolda kurtuluş savaşının perde arkası, sh. 127-148. diğer kaynaklara bu zikrettiğimiz kaynaklardan ulaşmak mümkün olduğundan daha fazla ayrıntıya girmek istemiyoruz.
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 2 Ziyaretçi



WTSupport | Torrent - ZULA - The Forest Platformu -

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping