Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ana Düşünce, Özellikleri (1) (Paragrafta Anlam)
#1
PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ, ANA FİKRİ, ÖZELLİKLERİ (1) (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

Ana düşünce, bir yazının ya da yapıtın oluşturulmasının temel nedeni, amacı ve yazıda ya da yapıtta öne sürülen, savunulan görüştür.

Bir konunun belli bir görüş açısından ele alınmasıyla ortaya çıkan genel bir yargı cümlesidir.

Paragrafın konusu saptandıktan sonra; "Bu konudan hangi sonuç çıkarılır?" ya da "Bu parçada hangi düşünce savunulmaktadır?" sorularına alınacak yanıt ana düşünceyi verir.

Paragrafta, yazarın okuyucuya vermek istediği mesaj, yazıyı yazma amacı ana düşünceyi verir.

Paragrafa sorulan “Yazarın vermek istediği mesaj nedir, yazar niçin anlatıyor?” sorularının cevabıdır.

Bir paragrafın ana düşüncesi o paragrafın yazılış amacını bildirir.

Ana düşünce paragrafın bütününü kapsayan bir nitelik gösterir. Paragrafta “böylece, o halde, bana göre, kanımca, ama, fakat, oysa, önemli olan…” gibi ifadeler okuru, ana düşünceye götürür

Ana düşünce, paragrafın içinde bir cümle halinde bulunabileceği gibi, paragrafın genelinden de yorumla çıkarılabilir. Bu bilgiler doğrultusunda örnek paragrafın ana düşüncesini “Sanat yapıtı, sanatçının içinde bulunduğu toplumdan bağımsız değildir,” şeklinde ifade edebiliriz.


Ana fikir soruları çözülürken şunlara dikkat edilmelidir:

1. Ana fikir paragrafın tamamını kapsar.

2.Bazı paragraflarda ana fikir cümle halinde metnin başında veya sonunda verilebilir. Bazı paragraflarda ise direkt verilmez. Okuyucu “anlam bütünlemesi” yaparak ana fikri bulur.

3. Ana fikir bulunurken kendi düşüncelerimiz değil, paragrafta yazılanlar dikkate alınmalıdır.

4. Ana fikir bulunurken; yazar bu yazıyı niye yazmış? Veya yazarın vermek istediği mesaj nedir? Soruları sorulabilir.


Örnekler:

Genel anlamda insan düşüncesinin ürettiği değerlerin tümünü iki ana kümeye ayırabiliriz. Bunlardan ilki maddi kültürdür. Maddi kültür, İnsanoğlunun doğaya egemen olmak için yaptığı tüm araç ve gereçler ile bunları kullanma bilgisidir, ikincisi ise yaşamı düzenlemek, zenginleştirmek, korumak için konulmuş kurallar dizgesi olan manevi kültürdür. Bu iki kültür, birbirinden ayrılmamalıdır. Böyle bir yaklaşım, kültürü daha anlamlı ve yararlı kılar.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Kültürü bir bütün olarak ele almalı, incelemeliyiz.


Vatan sevgisi, sevgilerin en yücesidir. Çocuğa bu sevgi anne kucağındayken ailede verilmeye başlanmalı, okul eğitimiyle zenginleştirilerek ve pekiştirilerek geliştirilmelidir. Çünkü vatan, onu seven insanlarla ileriye daha ileriye gidecektir.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Vatana hizmet onu sevmekle başlar.


Vaktiyle bir balıkçı günlerce denizde kalır. Döndüğünde mahalle halkına başından geçenleri öyle güzel anlatır ki herkes onun perikızları, denizkızlarıyla gerçekten içli dışlı olduğuna inanır; anlattıklarını büyük bir heyecanla dinler. Ancak, bir gün balıkçı denizin ortasında bir ada, adanın kıyısında da bu kez gerçek perikızlarıyla denizkızlarını görmez mi? O gün mahalleye asık bir suratla döner, “Hadi anlatsana, neler gördün?” diyenlere, yorgun ve isteksiz: “Hiç” der, “Bugün hiçbir şey görmedim”.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Gerçeği anlatmak, onun hayalini anlatmak kadar insana tat vermez.


“Bir zamanlar bir bahçıvanın yanında çalışıyordum. Bahçıvan, bir defne ağacını budamamı istedi. Ağacın küre biçiminde olması gerekliydi. Ben hemen fazla uzamış filizleri kesmeye başladım. Ama bir defa bir yanını, bir defa öbür yanını fazla kesiyordu m. Sonunda ortaya bir küre çıktı, ama çok küçüktü. Bahçıvan düş kırıklığıyla, Çok güzel! Bu bir küre, ama defne ağacı nerede?’ dedi. Bu durum şiirde de böyledir,”
Bu paragrafın ana düşüncesi: Biçimle uğraşırken içerik de korunmalı.


Bir kitabı iki kez okumak hiçbir zaman iki ayrı kitap okumaktan farklı değildir. İlk okuyuştaki siz ve yaşamınız, ikinci okuyuştaki siz ve yaşamınızdan son derece farklıdır. Anlayışınız, yorumlarınız, yaşam deneyimleriniz ilerler, siz gerçek siz olmaya yakınlaşırsınız. Olayları daha derinden kavrar, yüzeysellikten uzaklaşırsınız. Kitabı ikinci okuyuşta daha bir mutlu olursunuz daha bir yararlanırsınız ondan kısacası. Mutluluğun sebebi de kitaptan yararlanabilmenin rahatlığıdır.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Bir kitabın ikinci kez okunuşunun ilkinden farklı hatta daha yararlıdır.


Bir paragrafı anlayarak okumak, bir matematik problemini çözmeye benzer Bir problemi çözmek için onu oluşturan öğeleri değerlerine göre kullanmak, aralarındaki bağlantıyı doğru kurmak bir zorunluluktur. Bunun gibi bir paragrafı anlamak için de onu oluşturan sözcüklerin anlamını doğru (bilgi yelpazesi.net) algılamak, birbirleriyle bağlantılarım bulmak gerekir. Ayrıca, yansıttıkları düşünceyi ve düşünsel düzeni görmek de bir gerekliliktir
Bu paragrafın ana düşüncesi: Okunanların anlaşılmasında sözcüklerin yeri ve bunlar arasındaki ilişki önemlidir.


Romanda, uzun süre yurdundan ayrı kalmış iki kişinin geri dönüşü anlatılır, İkisi de geri döndüklerinde vatanlarına yabancılaşmıştır. Çocukluklarına, gençliklerine ait anılar, zaman içinde belleklerinde korunmadığı için yok olmuştur. Tekrar kavuşulan resimler, günlükler, evler, sokaklar da anlamlarını çoktan yitirmiştir. Çünkü, bambaşka bir yerde yaşam sürerken, anılan çağrışman mekânlardan uzakta bellek beslenmez, dolayısıyla boşalır. Belleği canlı tutan, karşılıklı ilişkilerle bu anıların tazelenmesidir.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Geçmişte yaşananların canlı kalması, onların aynı ortamda anımsanmasına, paylaşılmasına bağlıdır.


Halk oyunlarımız hakkında neyi ne kadar biliyoruz. Bugüne kadar halk oyunlarımıza ilgi nerelere taşındı diye ipuçlarını gözden geçirdim. En çok sevindiğim şeylerin başında ülkemizde bir konservatuar bünyesinde Halk Dansları bölümünün bulunuyor olması geliyor. Henüz çok yeni olan bu bölüme konservatuarda büyük ilgi olduğu haberini verebilirim. Artık, yeni kuşaklara otantik kültürü aktaracak akademik yerlerimizin olması, kişisel, büyük çabaları boşa çıkarmayacak.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Halk oyunlarımıza ilgi giderek artmaktadır ve halk oyunlarımızın geleceği parlaktır.


Her yazınsal dil, konuşma dilinin toprağında çiçeklenir. Günlük dilin, konuşma dilinin sıcaklığını örgüsünde taşımayan yazınsal dil, ister istemez donuklaşır, yapaylaşır. Bu gerçeğin ayrımında olan yazarımız, anlatımını konuşma dilinin sunduğu olanaklarla donatıp zenginleştiriyor. Onun, okunurluk katsayısını yükselten etkenlerden biri de budur. Kısacası, Türkçenin derin sularında yüzen, yazılarını çok yönlü bir değerlendirmeden geçirerek oluşturan bir yazarımızdır o.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Anlatımları günlük dile dayanmayan yapıtlar başarılı olamaz.


Beğenilen bir elbise dikmek nasıl ustalık gerektiriyorsa şiir yazmak da ustalığı gerektirir. En zengin kavramlar ve sözcükler kötü bir ozanın elinde yok olup gider; tıpkı iyi bir kumaşın kötü bir terzi elinde çarçur olması gibi. Sanat, terzilikte olduğu gibi makası kullanabilme işidir.
Bu paragrafın ana düşüncesi: Sanatın da, zanaatında iyi ürünleri ustalarının elinden çıkar.

PARAGRAFIN BÖLÜMLERİ, YAPISI ÖZET ANLATIM

Bir anlatım birimi olan paragrafın kendine özgü bir yapısı vardır. Bu yapı, aynı anlam etrafında toplanmış, biçimce de birbirine bağlanan cümlelerden meydana gelir. Demek ki paragrafın yapısını belirleyen temel öğe, cümleler ve bu cümlelerin belli bir plan içinde bir araya getirilmesidir. Ancak bu yapıda önemli olan, cümlelerin sayısından çok, aynı anlamı ifade etmesi, aynı düşünceyi işlemesidir.

İyi bir paragrafta her cümle kendinden önceki cümlenin devamı, kendinden sonraki cümlenin ise hazırlayıcıdır. Bu da cümleler arasındaki dil ve anlatım ilişkisini ortaya koymaktadır. Çünkü bu olmadan cümleler arasında ilgi oluşturulamaz. Her cümle, kendi içinde taşıdığı anlamı ve paragrafta yüklendiği anlam ve göreviyle paragraftaki düşünceyi belirgin bir şekilde ortaya koyar.

PARAGRAFIN BÖLÜMLERİ

Hikâye, deneme gibi yazıların giriş, gelişme, sonuç bölümleri olduğu gibi paragrafın da vardır.

A. PARAGRAFIN GİRİŞ BÖLÜMÜ:

Giriş cümlesi, paragrafın ilk cümlesidir. Giriş bölümü bir ya da birkaç cümleden meydana gelebilir. Bu bölümde paragrafta işlenecek konu belirtilir. Aynı zamanda paragrafa başlangıç ifade eden bu bölüm, bağımsız cümle özelliği gösterir. Kendisinden sonraki cümleler, hem dil hem de düşünce bakımından bu cümleyle ilgilidir.

Genel bir yargı özelliği taşıyan giriş bölümü genellikle bir cümleden oluşur. Giriş cümlelerinde bu cümleyi önceki cümleye bağlayan “bağlayıcı öğeler” bulunmaz. Bu bağlayıcı öğeler arasında “şöyle ki, halbuki, kısacası, ama, fakat, oysa, bundan dolayı, yine de, bu nedenle, ne var ki, bunun için…” sayılabilir.

Sonuç:

*Yazının genellikle bir cümleden oluşan ilk bölümüdür.

*Bu bölümde paragrafın konusu açıklanır ya da sezdirilir.

*Giriş kısa ve ilgi çekici olmalıdır.

*Giriş cümleleri “fakat,amam,çünkü,oysa, bu” gibi bağlayıcı cümlelerle başlamaz.


ÖRNEK:

“Bazı yazarlar, yazdıklarını anlayabilmek için okurların çaba harcamasını isterler.” cümlesi bir parçanın giriş cümlesi olabilir. Çünkü bu cümle bir düşüncenin devamı özelliği taşımamaktadır. Bir düşünceyi başlatan, bir konuya giriş yapan bir cümle özelliğini göstermektedir. Bu cümlede ele alınan düşünce devam ettirilebilir.

“Bence bu, kendini beğenmişliktir.” cümlesi ise giriş cümlesi özelliği taşımaz. Çünkü bu cümle, yukarıda verdiğimiz cümlenin devamı niteliğindedir. “Bence bu” ifadesi bağlayıcı sözdür. Bu cümleyi kendinden önceki cümleye bağlamakta, onun devamı özelliğini taşıdığını göstermektedir. Bu cümlede yazar, “yazdıklarını anlayabilmek için okurların çaba harcamalarını” isteyen yazarların bencil olduğunu belirtmiştir.


B. PARAGRAFIN GELİŞME BÖLÜMÜ:

Bu bölüm, bağımsız bir cümle özelliğinden çok, kendinden önceki düşüncenin devamı özelliğini taşımaktadır. Çünkü gelişme paragrafında girişte verilen duygu ya da düşünce daha anlaşılır hâle getirilir. Bu yapılırken anlatım tekniklerinden ve düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanılır. Bu bölümü oluşturan cümleler, anlam, dil ve anlatım bakımından hem kendinden önceki hem de kendinden sonraki cümlelerle ilgilidir.

Sonuç:

*Giriş bölümünde verilen konunun her yönüyle açıklandığı bölümdür.

*Ana düşünceyi destekleyen yardımcı düşünceler bu bölümde yer alır.

*Bu bölümde “tanımlama, benzetme,karşılaştırma, tanık gösterme, örnekleme” gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurur.

*Gelişme bölümünde cümle başlarında bağlayıcı öğeler(ama,oysa,çünkü,o halde, mademki, ne var ki…) bulunabilir.

*Dil ve anlatım yönünden kendinden önceki ve sonraki cümlelere bağlıdır.


ÖRNEK:


C. PARAGRAFIN SONUÇ BÖLÜMÜ:

Paragrafta anlatılan düşünce ile ilgili son sözün söylendiği bölümdür. Bu bölümde ana düşünce verilebilir ya (bilgi yelpazesi.net) da parçada işlenen düşünceler özetlenebilir. Özetlendiği ve bir sonuca gidildiği için de bu bölümde yer yer “öyleyse, sonuç olarak, kısacası, demek ki, yani, böylece…” gibi özet niteliği taşıyan bağlayıcı sözlere yer verilebilir.

Sonuç:

*Anlatılanların kesin bir sonuca bağlandığı yazının son bölümüdür.

*Sonuç, konunun ve anlatılanların bir özeti gibidir.

*Bu bölüm bir ya da birkaç kısa cümle ile anlatılır.


ÖRNEK:

(I)Sanat, toplumdaki sayısız iletişim yollarından biridir. (II)Sanat eseri konuşursa, konuşurken de bir dünya koyarsa ortaya, bunu hiç kuşkusuz birileri için yapar. Sanatta güzellik, sanatçının, gerçeğin örtüsünü kaldırarak düşsel bir dünyayı bir biçim aracılığıyla görünür hâle getirmesinden doğar. (III)Böylece sanat eseri de görünür kıldığı şeyin birilerince algılanmasıyla işlevini yerine getirmiş olur.

Bu paragraf, “Edebiyat sanatı, toplumdaki sayısız iletişim yollarından biridir.” cümlesi ile başlamıştır. Bu cümle paragrafın giriş cümlesidir. Bu cümle ile konuya giriş yapılmıştır. Burada edebiyatın bir iletişim yolu olduğundan söz edilmiştir.

II numaralı bölüm ise paragrafın gelişme bölümüdür. Burada giriş cümlesinde verilen konu açıklanmış, daha anlaşılır hâle getirilmiştir. Son cümle ise paragrafın sonuç bölümüdür. Yazar burada “böylece” ifadesiyle bir sonuca gitmiş, düşüncelerini özetlemiştir. Yazar, giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden hareketle bu paragrafta “Sanat eserlerinin birilerine seslenmek için var olduğunu” anlatmıştır.

ÖRNEK:

Cimrilerin paraya düşkünlüğünde, temiz, katıksız bir sevginin niteliklerini görmüşümdür hep. Neden derseniz cimriler paranın yalnızca acısını çekerler, Moliere’in eserindeki Harpogan gibi sağlayacağı iyiliklere, mutluluklara boş verirler. Cimriler zengin olmak için değil paraya olan sevgilerini tatmin etmek için para biriktirir. Para kazanmayı amaç edinen kişi ile cimri arasındaki ayrım buradadır. Kısacası cimri kişilerde her zaman aracın gücü, amacın değerini aşmaktadır.

İlk cümleyle paragrafa giriş yapılmış, daha sonra bir örnekten de hareketle giriş cümlesinde verilen düşünce daha anlaşılır hâle getirilmiştir. Son cümlede ise paragrafta anlatılanlar özetlenmiş, bu sözlerle esas düşünce verilmiştir: “Kısacası cimri kişilerde her zaman aracın gücü, amacın değerini aşmaktadır.” Yazar, parçada “cimrilerin sadece biriktirmek için para biriktirdiği” düşüncesini anlatmıştır.


D. PARAGRAFIN BAŞLIĞI:

*Başlık, paragrafın adıdır, ilgi çekicidir.

*İnsanı düşünmeye , okumaya zorlar.

*Bir iki ya da üç sözcükten oluşur.

*Başlık paragrafın konusunu ve ana düşüncesini çağrıştırır.
Güzel üslupla söz söyleyenleriz;
Mesih’in talebesiyiz; nice ölülere tuttuk da can üfürdük biz.

Hz.Mevlana


 Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk


Saint


Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



***

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping