03-06-2014 Saat: 12:00
Türklerin İslam dairesine girişi ile Türk dilinin geri kaldığı ve bir reaya dili haline düştüğü iddiaları yine devşirme sisteminin bir neticesi olarak sunulmakta ve kendi halkına yönetimi layık görmeyen bir devlet, yabancı kültürün istilasına imkan tanımak suretiyle değerlerini tahrip ediyordu denilmektedir.
Oysa Türkler İslamiyeti kabul ettikleri sırada, günümüzde İngilizce'nin olduğu gibi, Arapça ve Farsça bir medeniyet dili olarak yaşamaktaydı. Ayrıca Arapça İslamiyetin temel kitabının diliydi. İslamiyeti iyi anlamak, İslam medeniyet hamlelerine hakim olabilmek için bu dili öğrenmek şarttı.
İşte bu tesirlerle Selçuklu sarayında, devlet hayatında olduğu kadar ilim ve edebiyat sahasında da Farsça ile Arapça'nın pek mühim etkileri görüldü. Bu dillerde dünyaca meşhur ilim ve fikir adamları yetişirken esas itibariyle Türkler kendi dillerini muhafaza ediyorlardı.Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügatü't-Türk, Yusuf Has Hacib'in manzum olarak yazdığı Kutadgu Bilig, Hoca Ahmed Yesevi'nin Divan-ı Hikmet isimli eserleri Türkçe yazılan nadide örneklerdir. Yine edebiyatımızın en yüksek şahsiyetlerinden Yunus Emre, Aşık Paşa, Gü lşehri hem Türkçe yazıyor hem de Türkçeyi savunuyorlardı.Bunun neticesi olarak Osmanlılar döneminde Türkçe devlet dili olarak da hak ettiği yeri alıyordu. Osmanlı devleti bütün resmi yazışmalarını Türkçe olarak yaptı.
Oysa Türkler İslamiyeti kabul ettikleri sırada, günümüzde İngilizce'nin olduğu gibi, Arapça ve Farsça bir medeniyet dili olarak yaşamaktaydı. Ayrıca Arapça İslamiyetin temel kitabının diliydi. İslamiyeti iyi anlamak, İslam medeniyet hamlelerine hakim olabilmek için bu dili öğrenmek şarttı.
İşte bu tesirlerle Selçuklu sarayında, devlet hayatında olduğu kadar ilim ve edebiyat sahasında da Farsça ile Arapça'nın pek mühim etkileri görüldü. Bu dillerde dünyaca meşhur ilim ve fikir adamları yetişirken esas itibariyle Türkler kendi dillerini muhafaza ediyorlardı.Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügatü't-Türk, Yusuf Has Hacib'in manzum olarak yazdığı Kutadgu Bilig, Hoca Ahmed Yesevi'nin Divan-ı Hikmet isimli eserleri Türkçe yazılan nadide örneklerdir. Yine edebiyatımızın en yüksek şahsiyetlerinden Yunus Emre, Aşık Paşa, Gü lşehri hem Türkçe yazıyor hem de Türkçeyi savunuyorlardı.Bunun neticesi olarak Osmanlılar döneminde Türkçe devlet dili olarak da hak ettiği yeri alıyordu. Osmanlı devleti bütün resmi yazışmalarını Türkçe olarak yaptı.
https://instagram.com/alphazzers