Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İngilizce Şiirler - Türkçe Çevrili
#1
YOU TO YOUR WAY, I TO MINE
SEN YOLUNA BEN YOLUMA


You and me,
Seninle ben,

How wonderful days had we lived
Ne kadar güzel günler yaşamıştık birlikte

Knowing that those days wouldn’t last
Bilirdik ki bugünlerin yarınları olmayacak

A nice friendship during a few-weeks-holiday
Birkaç haftalık tatilde dostça bir arkadaşlık

During the moonlit nights, under the trees
Mehtaplı gecelerde, ağaçların altında

In the arms of loneliness we would chat
Yalnızlığın kollarında sohbet ederdik

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

About richness, poverty, happiness, unhappiness
Zenginlikten, yoksulluktan, mutluluktan, mutsuzluktan

Fortune, misery for long hours
Servetten, sefaletten uzun uzun konuşmuştuk

Perhaps we had found its remedy
Belki de çaresini bulmuştuk

Now our ways are separated
Şimdi burada bizim yollarımız ayrılıyor

You to your way, I to mine
Sen yoluna ben yoluma

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

What would happen if there were seas, high mountains?
Aramızda derya, deniz, yüce dağlar olsa ne olur

Since your name is carved on my heart, don’t think I’ll forget about you
Unuturum sanma sakın ismin kalbimde yazılı

Goodbye my sympathetic ear, goodbye my friend
Güle güle dert ortağım, güle güle arkadaşım

We might meet somewhere one day
Belki bir gün bir yerlerde karşılaşırız seninle

We would talk about the past and future
Eski günleri anarız gelecekten bahsederiz


Goodbye my sympathetic ear, goodbye my friend.
Güle güle dert ortağım, güle güle arkadaşım.





YEARS HAVE PASSED SINCE SPLITTING UP
AYRILALI YILLAR OLDU

Years have passed since splitting up, who knows where you are?
Ayrılalı yıllar oldu, şimdi sen kimbilir nerelerdesin?

I could do anything to see you and hear your voice
Seni görebilmek için, sesini duyabilmek için neler vermezdim

Your jetblack eyes, your wavy hair are unforgettable
Simsiyah gözlerini, dalga dalga saçlarını unutmak mümkün değil

Never think you’ve been forgotten, you’re always on my mind without being forgotten.
Unutuldum sanma, her zaman aklımdasın unutulmuş değilsin.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx x


Your memory had stayed somewhere deep in my heart
Kalbimin bir köşesinde hatıran kalmış

The oppressive years had pulled you away from me
O zalim yıllar seni benden çekip almış

Noone has said “I love you” except you
Bana senden başkası seviyorum demedi

Noone has known our love except us
Aşkımızı bizden başka kimse bilmedi

I am left alone and our love has become a song
Sensiz kaldım aşkımız bir şarkı oldu

I have been thinking of you with this song.
Yıllardır ben bu şarkıyla seni anarım.




LİTTLE CHİLD
KÜÇÜK ÇOCUK

With pearls in his eyes and pain in his heart
Gözlerinde inci, yüreğinde sancı

The little child is crying being lost in darkness
Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk

You mightn’t have a house or parents
Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin

You mightn’t have anybody, you might have been scorned
Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler

Whatever happens and happens
Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun

The time and the days will pass
Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek

One day might come and you might be consoled little child.
Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.

X X X

With pearls in his eyes and pain in his heart
Gözlerinde inci, yüreğinde sancı

The little child is crying being lost in darkness
Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk

You’d had various troubles making you get lost
Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış

Strangers had taken the little money you deserve
Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış

Whatever happens and happens
Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun

The time and the days will pass
Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek

One day might come and you might be consoled little child.
Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.





A STREET MAN
BİR SOKAK ADAMI

Many years ago an afternoon
Bundan yıllar önce bir akşamüstü

Tired of the arc on the way home
Yorgun, argın eve dönerken

I see him as she passed
Yanından geçerken gördüm onu

Drawn in a dark corner
Çekilmiş bir köşeye karanlıklarda

Bread in his hand, was eating bread
Elinde ekmeği, ekmek yiyordu

By bread additives to tears
Gözyaşlarını ekmeğine katık ederek

Sobbing, crying
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu

I saw a poor, poor me too
Bir fakir gördüm, benden de fakir

I saw a poor, poor me too.
Bir yoksul gördüm, benden de yoksul.

XXX

In a world where man's man crush
İnsanın insanı ezdiği bir dünyada

It was not easy for him to live
Yaşamak onun için kolay değildi

There was no house, no money had
Ne evi vardı, ne parası vardı

What were safe, what car
Ne kasası vardı, ne arabası

The streets of his home, loneliness, his friendly
Sokaklar onun evi, yalnızlık onun dostu

Years ago, it was an abandoned street children
Yıllar önce terkedilmiş bir sokak çocuğuydu

What has changed in the years after the man was a street.
Yıllar sonra ne değişti bir sokak adamı oldu.






THE OLD MAN’S TEARS
YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI

Once upon a time I had watched a play somewhere
Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim

There was a curled old man in that play
Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı

Wearing ragged clothes
Yırtık pırtık elbise vardı üstünde

Having meaningless glance in his eyes
Anlamsız bakışlar vardı gözünde

Being too old, having no energy left, and being deserted,
Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terkedilmiş

Left alone, having lived nothing
Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın

X X X

His tears had neither stopped nor finished
Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi

He had so much trouble that hadn’t ever finished
Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi

Breathing was his profit, living was his only ambition
Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı

Having played the greatest tragedy in the world
Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde

On the life stage without curtains
Dünyanın en acıklı oyununu oynadı

He had passed on, do you have a clue?
Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı?

END




WHY FALLING IN LOVE WİTHOUT BEING LOVED?
AŞIK OLUP SEVİLMEMEK NEDENDİR?

If eyes see, heart likes and falls in love
Göz görse, gönül sever, aşık olur

The passion to meet lights fire
Kavuşmak tutkusu bir ateş yakar

Reality and dream get mixed into each other
Hayal, gerçek birbirine karışır

One moment comes and arched eyebrows are frowned.
Bir an gelir hilal kaşlar çatılır.

X X X

He had loved a lot of beautiful ones without being loved
Çok güzeller sevmiş, seveni olmaz

He knows that there is no remedy for this trouble
Bilir ki, bu derde çare bulunmaz

The lover also bears the trouble
Seven aşık dert yükünü çeker de

Why falling in love without being loved?
Aşık olup sevilmemek nedendir?

X X X

Days full of hope and expectation
Umutlar, ümitlerle dolu günler

Passed with happiness and grief
Sevinçler, kederlerle geçti günler

We had tried hard but too hard
Çok ama pek çok uğraştık yine de

But couldn’t answer the riddle called love.
Aşk denen bilmeceyi çözemedik.

LITTLE CHILD

With pearls in his eyes and pain in his heart
The little child is crying being lost in darkness
You mightn’t have a house or parents
You mightn’t have anybody, you might have been scorned
Whatever happens and happens
The time and the days will pass
One day might come and you might be consoled little child.

With pearls in his eyes and pain in his heart
The little child is crying being lost in darkness
You’d had various troubles making you get lost
Strangers had taken the little money you deserve
Whatever happens and happens
The time and the days will pass
One day might come and you might be consoled little child.


KÜÇÜK ÇOCUK

Gözlerinde inci, yüreğinde sancı
Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk
Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin
Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler
Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun
Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek
Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.

Gözlerinde inci, yüreğinde sancı
Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk
Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış
Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış
Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun
Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek
Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.

THE OLD MAN’S TEARS

Once upon a time I had watched a play somewhere
There was a curled old man in that play
Wearing ragged clothes
Having meaningless glance in his eyes
Being too old, having no energy left, and being deserted,
Left alone, having lived nothing

His tears had neither stopped nor finished
He had so much trouble that hadn’t ever finished
Breathing was his profit, living was his only ambition
Having played the greatest tragedy in the world
On the life stage without curtains
He had passed on, do you have a clue?


YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI

Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim
Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı
Yırtık pırtık elbise vardı üstünde
Anlamsız bakışlar vardı gözünde
Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terk edilmiş
Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın

Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi
Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi
Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı
Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde
Dünyanın en acıklı oyununu oynadı
Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı?

WHY FALLING IN LOVE WİTHOUT BEING LOVED?

If eyes see, heart likes and falls in love
The passion to meet lights fire
Reality and dream get mixed into each other
One moment comes and arched eyebrows are frowned.

He had loved a lot of beautiful ones without being loved
He knows that there is no remedy for this trouble
The lover also bears the trouble
Why falling in love without being loved?

Days ¤¤¤¤ of hope and expectation
Passed with happiness and grief
We had tried hard but too hard
But couldn’t answer the riddle called love.


AŞIK OLUP SEVİLMEMEK NEDENDİR?

Göz görse, gönül sever, aşık olur
Kavuşmak tutkusu bir ateş yakar
Hayal, gerçek birbirine karışır
Bir an gelir hilal kaşlar çatılır.

Çok güzeller sevmiş, seveni olmaz
Bilir ki, bu derde çare bulunmaz
Seven aşık dert yükünü çeker de
Aşık olup sevilmemek nedendir?

Umutlar, ümitlerle dolu günler
Sevinçler, kederlerle geçti günler
Çok ama pek çok uğraştık yine de
Aşk denen bilmeceyi çözemedik.

YEARS HAVE PASSED SINCE SPLITTING UP

Years have passed since splitting up, who knows where you are?
I could do anything to see you and hear your voice
Your jetblack eyes, your wavy hair are unforgettable
Never think you’ve been forgotten, you’re always on my mind without being forgotten.

Your memory had stayed somewhere deep in my heart
The oppressive years had pulled you away from me
Noone has said “I love you” except you
Noone has known our love except us
I am left alone and our love has become a song
I have been thinking of you with this song.


AYRILALI YILLAR OLDU

Ayrılalı yıllar oldu, şimdi sen kimbilir nerelerdesin?
Seni görebilmek için, sesini duyabilmek için neler vermezdim
Simsiyah gözlerini, dalga dalga saçlarını unutmak mümkün değil
Unutuldum sanma, her zaman aklımdasın unutulmuş değilsin.

Kalbimin bir köşesinde hatıran kalmış
O zalim yıllar seni benden çekip almış
Bana senden başkası seviyorum demedi
Aşkımızı bizden başka kimse bilmedi
Sensiz kaldım aşkımız bir şarkı oldu
Yıllardır ben bu şarkıyla seni anarım.

THE KANGAROO WITHOUT ITS CHILD

A kangaroo hadn’t been able to have a baby
It had adopted a rabbit and had put it into its bag
The kangaroo had been happy and so had the rabbit
But the others had been angry so,

They had made a plan to get rid of the rabbit
They had kidnapped the rabbit while sleeping
The kangaroo had seen her empty bag when she had woken up
She had been shocked and sorry

And had made an arrangement with the poisonous snake
In the bag had been the snake and the kangaroo among the others
Being afraid of the snake the others had given the rabbit back
And they had said that that was a plan in a plan.


YAVRUSU OLMAYAN KANGURU

Kangurunun birinin yavrusu olmazmış
Bir tavşanı evlat edinip torbasına koymuş
Kanguru memnun, tavşan mutlu
Ama diğer kangurular kızgınmışlar.

Tavşandan kurtulmak için, bir plan yapmışlar
Onlar uykudayken tavşanı kaçırmışlar
Kanguru uyanınca bakmış torbası boş
Şaşırmış kalmış buna olmuş içi bir hoş.

Kanguru zehirli yılanla anlaşma yapmış
Torbada yılan, kanguru kangurular arasında
Yılandan korkan kangurular tavşanı geri vermişler
Plan plan içinde böyle olur demişler.




https://instagram.com/alphazzers
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#2
Teşekkürler.
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



***

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping