Konuyu Oyla:
  • Toplam: 1 Oy - Ortalama: 1
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
M.Murathanoğlu: Le Paquet
#1
LeBron’ın bir LePaquet’in içinde olacağını hiç tahmin bile edemezdim. LeBron James kontratı 1 Temmuz’da bittiğinde dünyada istediği takımla o takımın verebileceği en yüksek rakama kontrat imzalayabilir. Bu iş bu kadar basit. LeBron’ın menajerliğini Freddy Krueger yapabilir ve yine maksimum kontratı alır. Onun kontrat aleminin zirvesine ulaşması için hiç bir pakete ihtiyacı yok. Ama Cleveland’ın sezonu bittiğinden beri LeBron ismi sürekli LePaquet’ler içinde yer alıyor. Önce John Calipari’yi alan LeBron’ı almayı garantiliyordu. Şimdi LeBron’ı alan Chris Bosh’ı garantiliyor. Yani birileri LeBron’ı balık yemi gibi kullanarak Calipari, LeBron ve Bosh’ı bir yere paketlemek istiyor. Bu yerinde pek önemi yok çünkü LeBron ve Bosh’ı alan takımın kadrosunda eli ayağı tutan iki-üç oyuncu varsa, ve teknik adamları Mike Brown’dan kötü değilse (Mümkün olabilir mi, ben de bilmiyorum) zaten bu takım şampiyonluk adayı demektir. Chicago Bulls, New Jersey Nets ve Los Angeles Clippers’a bu paket şimdiye kadar sunuldu. Coach boşluğu olmasa da, New York Knicks ve Cleveland Cavaliers’e fısıldandı. Kim sunuyor, kim fısıldıyor, kim paketliyor, işte esas soru bu! LePaquet başlığını daha iyi anlayabilmek için bu piyesin bazı önemli rol figürlerini tanıtmak lazım.

CAA (Creative Artist Agency): Will Smith, Steven Spielberg, George Clooney, Oprah Winfrey, Will Ferrell, Jerry Bruckheimer gibi Hollywood’un en önemli isimlerini temsil eden bu ajans, 1980 yılların sonunda başlayarak 1990 yılların ortalarına kadar altın dönemini yaşaı ve Hollywood’un yaklaşık 1400 ismini temsil ediyordu. Kendi bünyesinde de 550 kişi çalıştırıyordu. Sonra her çıkışın bir inişi, her start’ın bir finişi olduğu gibi CAA’de inişe geçti. İnişi finiş olmasın diye, 2000’li yılların başında ajansın kontrolünü ele alan Richard Lovett yeni bir yol belirledi. Hollywood yıldızları, yönetmenler, sanatçıların yanısıra sporcularda CAA tarafından temsil edilecekti. CAA Spor da kısa süre içinde dev adımlar attı. İlk başta stratejileri her sporda belli coach’ları yanlarına çekmekti. NFL’de Marty Schottenheimer, basketbolda John Calipari ve Erik Spoelstra ve futbolun kupa canavarı Jose Mourinho benim bildiğim isimlerden bazıları. 1993 yılında CAA ile Nike işbirliğinin ilk adımları atıldı. Bu ilk adımlar belki minik adımlardı ama artık bu adımların devliğini araştırmayı yaparken konuştuğum kişiler tahmin bile edemezsin diyerek yorumladı. Daha doğrusu yorum yapmaktan çekindi. Şu anda CAA yaklaşık 40 civarında NBA oyuncusu temsil ediyor. Büyük bölümü çok yetenekli genç yıldız adayları, yıldızlar veya All-Star’lar. LeBron’ın yanı sıra Chris Bosh, Dwyane Wade, Carmelo Anthony, Allen Iverson, Tony Parker, Richard Hamilton, Devin Harris ve Andrea Nargnani bu isimlerin en önemlisi. Bu araştırmayı yaparken Los Angeles Lakers play-off maçına denk geldim ve Hollywood yıldızlarını Lakers maçlarında gördükçe ister istemez aklım ve merakım acaba CAA mi onları temsil ediyor demekten kendimi alamadım.

William “Wes” Wesley veya Wideworld Wes veya WWW: Şu anda WWW ne iş yapar diye birisi kesin bir cevap istese, en iyi tarif NBA yıldızlarının önemli bir bölümünün en yakın arkadaşı denilebilir. Ancak WWW’nın o kadar çok yakın arkadaşı var ki say, say bitmiyor ve liste sadece NBA yıldızlarıyla sınırlı değil. Michael Jordan, LeBron James, Richard Hamilton, Allan Houston, Allen Iverson, Derrick Rose gibi isimlerle zaten kanka, onların hayatlarında önemli bir yeri var. Ama Wes’i her spor olayında görebilirsiniz, NBA All-Star maçında Jay-Z ile yanyana oturup sohbet ederken, veya Nike’in en büyük ismi Phil Knight ile Final Four’da, veya Rüya Takımın antrenmanında. Onu Detroit’de Joe Dumars’ı Pistons şampiyon olduğunda kucaklarken de görebilirisiniz, veya Detroit’de 2004 yılında “The Malice At The Palace” sırasında saha içinde Ron Artest’i sakinleştirmeye çalışırken, veya soyunma odasına giden koridorda Jermaine O’Neal’i frenleme çabasındayken görebilirsiniz. Bu arada Wes’in saha içinde ne işi vardı diye sormayın, çünkü David Stern ona hiçbir ceza vermedi, yasak getirmedi. 2010 Dünya Şampiyonasında görmezseniz ise ben şaşırırım. Ancak WWW aynı zamanda coach John Calipari ile de çok yakın arkadaş. O kadar ki, Calipari’nin çalıştırdığı okullara mutlaka “ağırlığını” koyarak en büyük liseli yıldız adaylarını buluyor ve oraya teslim ediyor. Herkes onun Rose ve Tyreke Evans’ı o zaman Calipari’nin çalıştırdığı Memphis Üniversitesine yönlendirdiğini konuşuyor, ama bu yönlendirme işi çok ama çok daha önceden başlamıştı.

Önce biraz WWW’yı tanıyalım. Hayatı film olacak kadar enteresan ve hatta Spike Lee hayatını filme alacakmış bile. Wes’in hikayesi 16 yaşındayken 1980’li yıllarda New Jersey’de ayakkabı satıcısı olarak çalıştığı Pro Shoes diye bir spor mağazasında başlıyor. Dükkan popüler bir yer ve bir çok NBA, NCAA ve lise yıldızı ayakkabılarını oradan alıyor. O bölgenin önemli bir lisesi de Camden ve Billy Thomson ile Milt Wagner adında iki önemli yıldızları var. Cherry Hills East lisesinde de Leon Rose adında bir guard oynuyor. Wes hepsiyle iyi oluyor. Önce tanışıyor, zaman içinde ilişkiye ilerletiyor, ve Milt Wagner’ın oğlu Dajuan’ın baptist babası olacak kadar da yakınlaşıyor. Thompson ve Wagner ikiside Louisville Üniversitesine gidiyor. İkiside hem lise, hem NCAA, hem de NBA’de şampiyonluk yaşamış ender oyuncular listesinde yer alıyor. Rose ise NBA’in en önemli menajerlerinden birisi oluyor ve LeBron dahil çok önemli bazı oyuncuları temsil ediyor. Wes o sıralar Milt ile hep birlikte, Milt onu Louisville’den takım arkadaşı Kenny Payne ile tanıştırıyor. Bu Payne işte şimdi A.B.D’nin en iyi lise oyuncularının başında yer alan Terrence Jones’ı Kentucky’e teslim ettiği (Jones’da tıpkı Enes Kanter gibi Washington Üniversitesinde NCAA kariyerlerini başlatacaklarını açıkladıktan kısa bir süre, Calipari’ye ve Kentucky’e gitti) iddia edilen ve Calipari’nin Kentucky’de asistanı olacağı konuşulan isim. Neyse Payne daha sonra Wes’i NBA oyuncusu Rick Mahorn ile tanıştırıyor, o da ona bir iş ayarlıyor; Cherry Hill gece kulübünde kapıcı olarak. Kısa bir süre içinde Wes gece kulübünü işleten kişi oluverdi. Bu gece kulübü NBA oyuncularının ve sporcuların sıkça uğradığı bir yerdi ve Wes epeyce bir çevre edindi. Ancak Wes’in roketi 1990’lu yıllarda Milt Wagner onu Michael Jordan ile tanıştırdığında fırladı ve Jordan bu ağzı laf yapan gence basketbol kamplarında önemli bir görev verdi. Artık Wes havalanmıştı. Onu kimse tutamazdı.

2001 yılında Dajuan Wagner belki de A.B.D lise tarihinin en büyük yıldızıydı ve bir maçta tek başına 100 sayı atmayı başarıp tüm dünyaya ismini duyurmuştu. Bir çok kişi Wagner’ın lise iki veya lise üçdeyken NBA draftine girebilecek durumda olsaydı seçilecek ilk oyuncu olacağına inanıyordu ve halen de inanır. Ancak Baptist babası onu lise kariyeri bittiğinde bir-iki yıl Memphis Üniversitesinde geçirmeye ikna etti. Tabii ki Memphis’ın coach’u John Calipari’ydi. Ancak NBA fabrikatörü Calipari’nin fabrikasından sadece bir yıl sonra çıkan Wagner 2002 NBA Draftinde altıncı sıradan seçildi, ve çaylak sezonunda % 36.9 genel şut yüzdesiyle oynadı. 2004 yılında sağlık problemleri yaşadı ve sadece 4.0 sayı ortalamasıyla oynadı ve çaylak kontratı bittiğinde NBA kariyeride bitmişti. Kibarca söylemek gerekirse Wes’in onu ikna ederek, lise kariyeri bittiğinde NBA Draft’ine girmemesini sağlamak ve Calipari’ye destek olsun diye Memphis Üniversitesine yönlendirmesi pek de iyi sonuç vermedi. Calipari’ye belki birkaç maç daha fazla kazandırdı ama bir çok kişi de Wagner’ın oyununun hiç ilerlemediğinde hem fikirdi. Ancak Wagner’ın Memphis’de ki bir sezonu bazı yakınlarına yaradı. Dajuan’ı NCAA’lerde oynatabilmek için bir paketi onaylamak ve sahiplenmek gerekiyordu. Paketin içinde üniversite diplomasını almamış baba Milt (Memphis Üniversitesinde Basketbol Şubesinin başına getirildi) ve Dajuan’ın liseden yakın arkadaşı ve aynı zamanda takım arkadaşı Arthur Barclay (Barclay SAT skorları çok düşük olduğundan hiçbir üniversiteden burs alamamıştı) de yer alıyordu.

Calipari LePaquet’i kabul etti, ve şimdi de önemli bir paketin bir parçası olup, ve içinde ukte olan yarıda kalan NBA kariyerinde başarılı olmak için bir şans daha istiyor.

LePaquet önümüzdeki hafta devam edecek.
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#2
saol
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi



***

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping