18-02-2017 Saat: 01:22
Bulunması Merakla Beklenen Fahire Kara'nın Zor Seçimi: Ya Çocuklarının Babası Asılacak Ya Kendisi Taşlanacak
1990 yılındaki hac felaketinde ağır yaralanan ve Suudi Arabistan'da bir kişi tarafından kaçırılan Fahriye Kara için 27 yıl sonra Türkiye'ye dönme umudu doğdu. Ancak Suudi yasalarına göre bunun için, 3 çocuk sahibi olduğu Yemenli kocasının kendisine tecavüz ettiğini söylemesi gerekiyor. Aksi takdirde kendisi zina suçundan taşlanarak öldürülecek. Tecavüz uğradığını söylerse de 3 çocuğunun babası idam edilecek...
Batmanlı 12 çocuk annesi Fahire Kara, 1990 yılında eşi Abdurrahman Kara ile birlikte hac vazifesini yerine getirmek için Suudi Arabistan'a gitti.
Fahire ve eşi Abdurrahman Kara, ikinci kez hacca gideceklerinden, bu kez kuraya girmeyerek, Suudi Arabistan’daki özel bir şirket aracılığıyla görevlerini yerine getireceklerdi.
Ancak o yıl hacda yaşananlar Fahire Kara’nın hayatını alt üst etti.
1990 yılında 'El Muaysem Faciası' olarak bilinen tünel kargaşasında 447’si Türk vatandaşı olmak üzere toplam bin 426 hacı adayı hayatını kaybetti
Fahire hanım ve eşi Abdurrahman da oradaydılar.
Eşi Abdurrahman Kara ağır yara almıştı. Eşini arıyor ancak bulamıyordu.
Üç metre üst üste yığılan insan vücutlarını aşıp kurtulmaya çalışanlar diğerlerini ezip geçerken, Abdurrahman o sıra eşinin şehadet getirdiğine şahit oldu.
Eşinin hayatını kaybettiğini düşünüp Türkiye'ye döndü
Abdurrahman Kara, on gün boyunca morgları gezerek eşinin cesedini aradı, fakat bulamayınca, yaralı da olduğu için Türkiye’ye geri döndü.
Abdurrahman bey Fahire’nin o izdihamda hayatını kaybettiği kanısına vardı.
Vatana geri döndüğünde eşinin öldüğünü ilan edip, cenaze namazını kıldırdı.
Durumun öyle olmadığını anlamak için aradan uzun yılların geçmesi gerekti.
Yıllar sonra gelen bir duyum Fahire Kara'nın yaşadığına dair umutları yeniden yeşertti...
Bundan sadece bir kaç ay önce Fahire hanımın Türkiye’deki çocukları, umre ve hacdan gelenlerden Türkçe konuşup hediyelik eşya satan bir bayan hakkında bir takım haberler aldı.
Fahire hanım onlara "Ben de Türkiye’den geldim ve Batman Beşir’liyim. 1990’da yaşanan tünel faciasında eşimi kaybettim ve bir Arap tarafından kaçırıldım. Pasaportumu ve kimliğimi yaktı ve beni 6 yıl boyunca eve hapsetti. Esaretten çocuğum olduktan sonra kurtulabildim. Yıllardır buradayım, ne arayıp ne soranım var.” demişti.
Fahire Hanım’ın çocukları bu duyumlar üzerine Müge Anlı’dan yardım istedi
Olayın kısa sürede duyulması üzerine Fahire hanımın hacdaki Türklere aynı hikayeyi anlattığı bir çok kişi tarafından doğrulandı.
Oradaki otellerden birinde çalışan Türk bir temizlik görevlisi de şu bilgiyi paylaşıyor:
“Bir gün Türk televizyonu açıkken Arap müşterilerden biri içeri girdi. Ekranda Fahire hanımı görünce onu tanıdığını ve zorla tutulduğunu, doğum yapana kadar evden dışarı çıkarılmadığını anlattı. Fahire hanımı kaçıran adam Yemenli, Medine’de yaşıyor, adı Mahmut Ahmet Ataullah, ticaretle uğraşıyor.”
Fahire hanımın karşılaştığı Türk turistlere anlattıklarına göre olay şöyle gerçekleşiyor:
Zorla alıkonulan ve 6 yıl boyunca evden çıkartılmayan Fahire hanımın 3 çocuğu olmuş.
Tünel faciasında yaralanınca onu kaçıran Mahmut Ataullah belediyede çöpçülük yapıyormuş. O dönem zor şartlar altında her birimden yardım istenmiş. Fahire hanımı hastaneye götüreceğini söyleyen Ataullah genç bayanı ikinci eşi olması ve hasta olan ilk eşine bakması için evine kapatmış.
Türkiye’de Müge Anlı’nın programında arandığını duymuş Fahire hanım.
Çocuklarını ekranda görünce kendilerini kurtardıklarına çok sevinmiş.
Ama dönmek için bir çaba göstermemesi herkesi şaşırtıyor.
Ancak durum sanıldığından çok daha farklı. Fahire Kara'nın önünde Suudi Arabistan yasaları gereği iki zorlu yol var
İstanbul Barosu Dış İlişkiler Başkanı avukat Metin Uracin de yaşanan durumun Suudi hukukundaki yerini şu şekilde izah ediyor ?
MİT ve Dışişleri de devrede
MİT ve Türk Dışişleri de gelişmeler sonrası Türk kadının bulunup ülkesine getirilmesi için devreye girdi. Konuyu sayfalarına taşıyan İngiliz Daily Mail gazetesine göre Türk diplomatlar 'Kimse ölmeden sorunu çözmek için' yoğun çaba sarf ediyor. Suudi Arabistan'ı önceki gün ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Kral Selman bin Abdülaziz'e konuyu aktardığı söyleniyor. Suudi yasalarına göre suç ne kadar büyük olursa olsun Kral'ın af yetkisi bulunuyor. Ancak suç hac ziyareti sırasında işlendiği için Kral'ın af yetkisini kullanmadığı da iddialar arasında.
Ailesinin durumu bildiği için Fahire Kara'yı dışarı çıkarmadığı iddia ediliyor
Buna göre Kara'nın Medine'deki çocuklarından biri güvenlik güçlerinde görev yapıyor. Türkiye'nin Cidde Başkonsolosluğu'nun Fahriye Kara'yı aradığını bilmesi ve annesinin bulunduğu takdirde babasının asılacağını düşünmesi nedeniyle Fahriye Kara'yı dışarı çıkarmadığı belirtiliyor. Yerel halkın da kendisini tanıdığı fakat güvenlik güçlerinde çalışan oğlundan çekindikleri için bilgi vermedikleri ileri sürülüyor.
Alıntıdır.
1990 yılındaki hac felaketinde ağır yaralanan ve Suudi Arabistan'da bir kişi tarafından kaçırılan Fahriye Kara için 27 yıl sonra Türkiye'ye dönme umudu doğdu. Ancak Suudi yasalarına göre bunun için, 3 çocuk sahibi olduğu Yemenli kocasının kendisine tecavüz ettiğini söylemesi gerekiyor. Aksi takdirde kendisi zina suçundan taşlanarak öldürülecek. Tecavüz uğradığını söylerse de 3 çocuğunun babası idam edilecek...
Batmanlı 12 çocuk annesi Fahire Kara, 1990 yılında eşi Abdurrahman Kara ile birlikte hac vazifesini yerine getirmek için Suudi Arabistan'a gitti.
Fahire ve eşi Abdurrahman Kara, ikinci kez hacca gideceklerinden, bu kez kuraya girmeyerek, Suudi Arabistan’daki özel bir şirket aracılığıyla görevlerini yerine getireceklerdi.
Ancak o yıl hacda yaşananlar Fahire Kara’nın hayatını alt üst etti.
1990 yılında 'El Muaysem Faciası' olarak bilinen tünel kargaşasında 447’si Türk vatandaşı olmak üzere toplam bin 426 hacı adayı hayatını kaybetti
Fahire hanım ve eşi Abdurrahman da oradaydılar.
Eşi Abdurrahman Kara ağır yara almıştı. Eşini arıyor ancak bulamıyordu.
Üç metre üst üste yığılan insan vücutlarını aşıp kurtulmaya çalışanlar diğerlerini ezip geçerken, Abdurrahman o sıra eşinin şehadet getirdiğine şahit oldu.
Eşinin hayatını kaybettiğini düşünüp Türkiye'ye döndü
Abdurrahman Kara, on gün boyunca morgları gezerek eşinin cesedini aradı, fakat bulamayınca, yaralı da olduğu için Türkiye’ye geri döndü.
Abdurrahman bey Fahire’nin o izdihamda hayatını kaybettiği kanısına vardı.
Vatana geri döndüğünde eşinin öldüğünü ilan edip, cenaze namazını kıldırdı.
Durumun öyle olmadığını anlamak için aradan uzun yılların geçmesi gerekti.
Yıllar sonra gelen bir duyum Fahire Kara'nın yaşadığına dair umutları yeniden yeşertti...
Bundan sadece bir kaç ay önce Fahire hanımın Türkiye’deki çocukları, umre ve hacdan gelenlerden Türkçe konuşup hediyelik eşya satan bir bayan hakkında bir takım haberler aldı.
Fahire hanım onlara "Ben de Türkiye’den geldim ve Batman Beşir’liyim. 1990’da yaşanan tünel faciasında eşimi kaybettim ve bir Arap tarafından kaçırıldım. Pasaportumu ve kimliğimi yaktı ve beni 6 yıl boyunca eve hapsetti. Esaretten çocuğum olduktan sonra kurtulabildim. Yıllardır buradayım, ne arayıp ne soranım var.” demişti.
Fahire Hanım’ın çocukları bu duyumlar üzerine Müge Anlı’dan yardım istedi
Olayın kısa sürede duyulması üzerine Fahire hanımın hacdaki Türklere aynı hikayeyi anlattığı bir çok kişi tarafından doğrulandı.
Oradaki otellerden birinde çalışan Türk bir temizlik görevlisi de şu bilgiyi paylaşıyor:
“Bir gün Türk televizyonu açıkken Arap müşterilerden biri içeri girdi. Ekranda Fahire hanımı görünce onu tanıdığını ve zorla tutulduğunu, doğum yapana kadar evden dışarı çıkarılmadığını anlattı. Fahire hanımı kaçıran adam Yemenli, Medine’de yaşıyor, adı Mahmut Ahmet Ataullah, ticaretle uğraşıyor.”
Fahire hanımın karşılaştığı Türk turistlere anlattıklarına göre olay şöyle gerçekleşiyor:
Zorla alıkonulan ve 6 yıl boyunca evden çıkartılmayan Fahire hanımın 3 çocuğu olmuş.
Tünel faciasında yaralanınca onu kaçıran Mahmut Ataullah belediyede çöpçülük yapıyormuş. O dönem zor şartlar altında her birimden yardım istenmiş. Fahire hanımı hastaneye götüreceğini söyleyen Ataullah genç bayanı ikinci eşi olması ve hasta olan ilk eşine bakması için evine kapatmış.
Türkiye’de Müge Anlı’nın programında arandığını duymuş Fahire hanım.
Çocuklarını ekranda görünce kendilerini kurtardıklarına çok sevinmiş.
Ama dönmek için bir çaba göstermemesi herkesi şaşırtıyor.
Ancak durum sanıldığından çok daha farklı. Fahire Kara'nın önünde Suudi Arabistan yasaları gereği iki zorlu yol var
- Euronews'den Arzu Kayaoğlu'nun haberine göre, Suudi Arabistan ceza yasasında ülke sınırları içinde zina yapan kişi taşlanarak öldürülüyor. Birini kaçırıp tecavüz ederek ondan çocuk sahibi olanlar ise halkın önünde idam ediliyor. Kara'nın önünde şimdi iki seçenek var:
- Yemenli adamın kendisini kaçırdığını ve zorla alıkoyup tecavüz ederek 3 çocuk sahibi olduğunu açıklaması durumunda burada doğurduğu çocuklarının babası olan adam tüm halkın gözü önünde asılacak.
Evli olmasına rağmen bunca yıl bu adamla karı-koca hayatı yaşadığını itiraf etmesi durumunda ise bu kez kendisi zina suçundan taşlanarak öldürülecek.
İstanbul Barosu Dış İlişkiler Başkanı avukat Metin Uracin de yaşanan durumun Suudi hukukundaki yerini şu şekilde izah ediyor ?
MİT ve Dışişleri de devrede
MİT ve Türk Dışişleri de gelişmeler sonrası Türk kadının bulunup ülkesine getirilmesi için devreye girdi. Konuyu sayfalarına taşıyan İngiliz Daily Mail gazetesine göre Türk diplomatlar 'Kimse ölmeden sorunu çözmek için' yoğun çaba sarf ediyor. Suudi Arabistan'ı önceki gün ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Kral Selman bin Abdülaziz'e konuyu aktardığı söyleniyor. Suudi yasalarına göre suç ne kadar büyük olursa olsun Kral'ın af yetkisi bulunuyor. Ancak suç hac ziyareti sırasında işlendiği için Kral'ın af yetkisini kullanmadığı da iddialar arasında.
Ailesinin durumu bildiği için Fahire Kara'yı dışarı çıkarmadığı iddia ediliyor
Buna göre Kara'nın Medine'deki çocuklarından biri güvenlik güçlerinde görev yapıyor. Türkiye'nin Cidde Başkonsolosluğu'nun Fahriye Kara'yı aradığını bilmesi ve annesinin bulunduğu takdirde babasının asılacağını düşünmesi nedeniyle Fahriye Kara'yı dışarı çıkarmadığı belirtiliyor. Yerel halkın da kendisini tanıdığı fakat güvenlik güçlerinde çalışan oğlundan çekindikleri için bilgi vermedikleri ileri sürülüyor.
Alıntıdır.