Konuyu Oyla:
  • Toplam: 1 Oy - Ortalama: 5
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Protein
#1
*Proteinler*, amino asitlerin
 zincir halinde birbirlerine bağlanması sonucu oluşan büyük organik bileşiklerdir
. Proteinler, açlık anında en son tüketilirler. Kimyasal
 sindirimleri
midede
 başlar.
Proteinler, amino asitlerin
yapıtaşlarından oluşan polimerlerdir. Her proteinin kendisine has özelliklerinin olmasını sağlayan özel amino asit dizilimleri vardır. Proteinlerin işlevlerinin çoğu, kendisini oluşturan amino asitlerin özelliklerinin tayin edilmesiyle anlaşılabilir. İnsandan
virüse
 proteinlerin oluşumunda en çok kullanılan 20 çeşit amino asit
 vardır.
Bu zincirde bir amino asitin karboksil
grubunun bir diğerinin amino
 grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ peptit bağı
olarak adlandırılır. Her proteindeki amino asit dizisinin sırası bir gen
tarafından tanımlanır ve genetik kod
 ile kodlanmıştır. Genetik kod 22 "standart" amino asit tanımlasa da proteinlerdeki amino asitler çevrim sonrası değişimle
kimyasal olarak değişikliğe uğrar. Bu değişimler ya proteinin işlev görmeye başlamasından önce gerçekleşir ya da kontrol mekanizmalarının parçası olarak, proteinin işlevini değiştirmek için olur. Proteinler belli işlevleri yerine getirmek için beraberce de çalışabilirler ve bazıları bir araya gelip kararlı kompleksler oluşturabilir.
Polisakkaritler
, nükleik asitler
 ve yağlar
gibi biyolojik makromoleküllere
 benzer şekilde, proteinler de canlı organizmaların temel bileşenlerindendir ve hücrelerin içindeki her süreçte yer alırlar. Çoğu protein, biyokimyasal tepkimelerdekatalizör
 işlevi olan enzimlerdir
 vemetabolizma
 için yaşamsal bir role sahiptir. Başka proteinlerin ise yapısal veya mekanik işlevleri vardır: örneğinhücre iskeletindeki
 proteinler, hücrenin şeklini koruması için bir iskele görevi yaparlar. Proteinler hücre haberleşmesi, bağışıklık yanıtı, hücre tutunması ve hücre bölünme döngüsünde
 yer alır.
Protein, beslenmemizin önemli bir parçasıdır. Hayvanlar her amino asiti sentezleyemediklerinden, temel (esansiyel) aminoasitleri gıda yoluyla almak zorundadırlar. Sindirimde
hayvanlar yedikleri proteini serbest amino asitlere parçalayıp bunlarla yeni proteinler sentezler.
"Protein" sözcüğünün kaynağı,Yunanca
'nın "birincil öneme sahip" anlamını taşıyan πρώτα "(prota)"sözcüğüdür. Bu isim, proteinleri1838
'de ilk tanımlayan Jöns Jakob Berzelius
 tarafından verilmiştir. 1926
'daJames B. Sumner
'in üreaz enziminin bir protein olduğunu göstermesine kadar, proteinlerin canlılar için ne derece önemli olduğu tam anlaşılmamıştır. Yapısı çözülen ilk proteinler arasındainsülin
 ve miyoglobin
 bulunur ki, insülin için Sir Frederick Sanger1958
'de, miyoglobin için de Max Perutz
ve Sir John Cowdery Kendrew 1962
'deNobel Kimya Ödülü
 kazanmıştır.[1]
 Her iki protein de kırınım analizi
 ile üç boyutlu yapıları çözümlenen ilk proteinlerdendir.[2]
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:
#2
Teşekkürler...
Ara
Cevapla PGM
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Lolforum Bilgi,Oyun,Torrent,Eglence Platformu -

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping