02-06-2014 Saat: 01:14
İslâm, İslâmiyet veya Müslümanlık
, tek tanrı inancına dayalı en yaygın İbrahimî dinlerden biridir.İslam, peygamberi Muhammed aracılığıyla 7. yüzyılda yayılmaya başlamıştır. İslam dinine mensup kişilere iman etmiş, inançlı anlamında mü'min veya Allah'a teslimiyet gösteren anlamında Müslüman denir. Zaman zaman gayrimüslim kaynaklarda tercih edilen Muhammedicilik veya Muhammedizm tanımlamasıMüslümanlarca kullanılmaz.İslam inancına göre, İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ı oluşturan sureler Cebrail isimli melek aracılığıyla sözlü olarak Muhammed'e vahyolmuştur.
İslam mezhepleri, başlarda siyasal, sonra da teolojik-kavramsal farklılıklar kazanmış olan Şiîlik ve ana akımı temsil eden Sünnilik mezheplerinden oluşur. Bunların dışında İslam dininde fıkıh ve itîkât gibi konularla ilgili çok sayıda mezhep bulunur. İslam'ın temelinde, tevhit ilkesi yatar ki bu kavram Allah'ın varlığı ve birliğine inanmak anlamına gelir. Fakat 'önce tenzih' yani (la)ile birlikte vardır.
Muhammed, İslam dinini yaymasının yanı sıra daha sonraları hâlife ve hanedânlarca yönetilen bir İslam Devleti de kurmuştur. İleride imparatorluğa dönüşen bu devletin bölünmesiyle farklı bölgelerde yeni Müslüman devletler oluşmuştur.
İlah
Allah sözcüğünün Arapça yazıldığı bir hat.
Ana maddeler: Tevhid ve Allah
İslam'a göre içerisindeki her şeyle birlikte evrenin yaratıcısı doğma ve doğurma sıfatlarından münezzeh, tek tanrı olan Allah'tır. Varlığı ezeli ve ebedidir. Her şeye gücü yeter. Allah'a iman, İslamiyet'teki iman esaslarından (imanın şartları) birincisidir.
İslâm ilâhiyatı'nda Allah'a antropomorfik sıfatlar ve atıflar yapmak şiddetle reddedilmiş ve yasaklanmıştır.[20] Kur'anda geçen antropomorfik ifadeler ise tevil edilir. Örneğin Kur'an-ı Kerîm]]'de ve hadislerde geçen Allah'ın yüzü, eli, karnı gibi ifadeler mecaz olarak algılanır ve hiçbir şekilde Allah'ın vücudunun tasvirine izin verilmez.
İslam Dîni'nde tanrının özel adı olarak Allah ismi kullanılırken, kullanılan başka isimler de vardır. Bu isimlerden 99 tanesi özel bir şekilde ele alınır ve birçoğu Kur'an'da Allah için kullanılan ifadelerden köken alan bu isimlere topluca "Güzel İsimler" anlamına gelen Esma-ül-Hüsna denir.[21] İslam toplumunda Allah'ın isimleri bunlarla sınırlı olmadığı gibi bazı isimlerin orijinleri ve islamdaki tanrı algısı üzerinde tartışmalar bulunmaktadır.
Peygamberlik
İslamda diğer tektanrılı dinlerin de İslam olarak adlandırıldığı olur ve zaman zaman yoldan çıkan ve sapıtan insanları tanrıya çağırmak için bazılarının adı Kur’anda anılmış olan peygamberler gönderildiğine inanılır. Bu isimlerin bir kısmı Hıristiyanlık ve Musevilik'te aziz, din büyüğü, ata ya da siyasî şahsiyetler olarak kabul edilirken bazılarından da peygamber olarak bahsedilir [22] ve onlara dair kıssalar İslam'la büyük benzerlik gösterir.[23]
İslam’a göre insanın tarihi ilk insan ve peygamber sayılan Âdemle başlar, son peygamber sayılan Muhammedle peygamberler tarihi biter. Bu arada kaç peygamber olduğu tartışma konusudur. Kur'an'da peygamberlerin sayısına dair bir ifade bulunmaz ve 25 peygamber ismen anılır. Mü'min suresi'nin 78. Ayetinde konuyla ilgili ifadeler şöyledir:
"Ant olsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana anlattıklarımız da var, anlatmadıklarımız da var. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah'ın emri gelince de hak yerine getirilir. İşte o zaman bunu batıl sayanlar hüsrana uğrarlar."[24] Çeşitli hadislerde peygamberlerin sayılarıyla ilgili bazı yuvarlak sayılar verilir ve sonraki dönemlerde farklı kaynaklara dayanılarak üzerinde görüş birliği bulunmayan birçok sayı ortaya atılmıştır.[23]
İslam'da peygamberlik misyonu iki kategoride değerlendirilir: Nebiler ve resuller. Buna göre resuller kendileriyle birlikte yeni bir şeriat (dinî hükümler) gönderilen peygamberlerdir, Allah'ın elçileri olarak yorumlanırlar.[25][23] Bu değerlendirmeye göre kendilerine vahiy yoluyla tanrının bir şeriat ve kitap indirdiğine inanılan Musa, Davut ve İsa resul sayılır. Musaya Tevrat, Davuda Zebur, İsaya İncilin indirildiğine inanılır.
Her resulün nebi olduğu, buna karşılık her nebinin resul olmadığı söylenir.[23] Nebilerin beraberlerinde yeni bir şeriat getirmediklerine, kendilerinden önce gelen en son resulün şeriatına uygun hükmettiklerine inanılır. Buna göre son peygamber olarak kabul edilen Muhammed bir resuldür ve beraberinde getirdiği şeriat son ve geçerli sayılan tek şeriattır. Gerek Şiilik, gerekse Sünnilik'te peygamberlere inanmak önemli bir yer tutar ve inanç esaslarından sayılır.
Muhammed bin Abdullah; (d. 570/571- ö. 632), İslam'a göre son peygamberdir ve kendisine Allah tarafından Kur'an'ın vahyedildiğine inanılır.Kur’andan dolayı resul bir peygamberkabul edilerek ortaya koyduğu şeriat Müslümanlar tarafından uymakla yükümlü olduklarına inanılan son şeriat sayılır. Mekke'de 571 yılında doğmuş, Veda Hutbesi'nden sonra Medine'de 632 yılında vefat etmiştir.
İslam inancında diğer din mensuplarının, peygamberlerin getirdiği dini tahrif etmelerinden dolayı Muhammed’in Tanrı tarafından aynı mesajın bazı değişikliklerle mükemmel bir din olarak yeniden gönderildiğine inanılır. "Muhammed yalnızca bir elçi ve Peygamberlerin sonuncusudur."(Ahzab: 40)
Hadis ve Sünnet
İslamda Muhammed'in söylediğine inanılan sözler ve fiiller (hadis sünnet), Kur'anın yanında ikinci derecede kaynak kabul edilir ve İslam hukukunun iki temel kaynağından biri sayılır.[28][29] Sünnilerin hadisleri Muhammed'in ölümünden yaklaşık 2-3, şiilerin hadisleri 4-5 asır sonra yazılan ve bir isnad zinciri ile Muhammed'e atfedilen sözlerin derlenmesi ile oluşur.
Kur'an ve şeriat
Kur'an İslam peygamberi Muhammed'e Allah tarafından Cebrail aracılığıyla gönderildiğine inanılan kutsal kitaptır.[30][31] Kelamullah, Kitabullah, Furkan, Mushaf, Kitab, Nur ve Umm-ul Kitab isimleriyle de bilinir.[31]
Kur'an ayetleri sure adı verilen bölümleri oluşturur. Kur'an'da 114 sure bulunmaktadır.[30] Kronolojik olarak Kur'an'ın ilk yazılan ayetin Alak suresinin birinci ayeti olduğuna inanılır: "Oku O yaratan Rabbinin adıyla!"[32]
Kur'an Muhammed’in sağlığında 610 - 632 yılları arasında vahiy kâtipleri tarafından parça parça yazılmış, ancak mushaf hâline getirilmemiştir. Dili erken dönem Arapçasıdır.
Fıkıhta farz ve haram denilen hükümler Kur’ana dayandırılır. Müslümanlar Kur'an'ın orijinal olduğuna değiştirilemeyeceğine inanırlar;"Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız"[33]
"Muhakkak" Hat yazısı ile Onüçüncü yüzyılda yazılmış bir Kur’ân, İran Ulusal Müzesi.
Kur'an’ın Allah’tan geldiğine inanıldığı için şeriat ismi verilen İslam hukukunda Kur’an temel kaynaktır ve Kur'an'da geçen emir ve yasaklar temelinde kararlar alınır.[30] Bazı İslam hukuku ekolleri, Kur'an'da geçmemekle birlikte Kur'an'da geçen bir başka emir veya yasakla aynı illete (sebebe) dayanan konularda da Kur'an'daki emir veya yasağa kıyas yoluyla karar verirler.
Kur'anda Kur'an'ın Allah tarafından indirildiği konusu sıklıkla vurgulanır. İnanca göre Kur'an Kadir Gecesinde indirilmeye başlanmıştır. Kadir suresinde Kadir Gecesi'nden şöyle bahsedilir: "Hakikat, biz onu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesini sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle, herbir iş için iner de iner. O tan yeri ağarıncaya kadar bir selâmdır."
Kur’anın hacimsel olarak üçte ikisi dini hikâyelerden oluşur. Ayrıca dini emirler, yasaklar, sosyal düzenlemeler, nasihatler, teşvik ve korkutmalar içerik olarak önemli yer tutar. İslam inançları ve islam mitolojisinin ana kaynağı da Kur'andır.